BİL GAYRI GÜLÜM
Dileğin oldu Gülüm! Buz olsun artık solun
Gönderdiğin intizâr, yeter oldu bil gayrı. Gözlerimin nurundan tutuşurken hâyalin, Umursamaz hâllerin,batar oldu bil gayrı . Akıl baş’a yâr olsa em olurdum sızına, Sen gölgeni serince kıvrılırdım dizine. İnan sünger çekerdim her iğneli sözüne, Bozkır kokun burnumda tüter oldu bil gayrı. Bulutlara savruldu yüreğimin avazı, Yokluğuna yurt kurdu yalnızlığın marazı. Sensizlik’te beklerken, hazan’ı Sarı güz’ü, Can bir soluk, mecâlim biter oldu bil gayrı. Ben, avâre deliydim, varamazdım farkına, Susuzluktan kavrulup düştüm gönül arkına. Bülbül gibi zar’ımı döküp hasret çarkına, Sırılsıklam eşgâlim yiter oldu bil gayrı. Gel, ömrünün çıkmazı, gel, kalbimin alaz’ı, Gel, kalmadı yediğim ekmeğin tadı tuzu. Fırçabıyık ağanın başı boydak dik kızı, Kelep kelep çektiğim katar oldu bil gayrı... |