2
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
313
Okunma

Yadın çalısında, zar-ı Bülbül’üm,
Avazı rüzgara astım emmoğlu.
Bozlak türkülere aşina dilim.
Sızlayan tellere mestim emmoğlu.
Seneler tez döker ,burda saçları,
Sırtında taşırsın gözü açları.
Muhannet kul eder nice koçları,
Kurtlar sofrasına, düştüm emmoğlu .
Hercai gezginim güz yaprağında,
Savrulur mintanım kader ağında
Ne işim var idi el otağında,
Mülteci hallere restim emmoğlu.
Ne arayanım var, ne de soranım ,
Göçmen muhaciriz. ben ve efkârım.
Arkabadan yana pek bi naçarım,
Bir tek ALLAH’ımmış dostum emmoğlu.
Eski anılara susarım bazı,
Kuru gazelleri yosarım bazı.
Saman alevinde eserim bazı,
Gam ile doludur testim emmoğlu.
Bozkır seli gibi akasım gelir,
Köpürüp bendimi yıkasım gelir.
Bütün gurbetleri yakasım gelir,
Akılsız başıma kastım emmoğlu.
Nasibim yok imiş Çiçekdağında
Kavrulur emmoğlun kendi yağında
Kimbilir kimlerin uçar göğünde,
Telli turnalara küstüm emmoglu.
Dost kalem
Kahpe felek vurdu şaşırdım yönü,
Çıkmaz sokak dolu arkası önü.
Yaşım genç olsa da eledim unu,
Eleği duvara astım emmoğlu.
Türkmenoğlu ŞÜKRÜ ATAY
.....Teşekkür ederim....
5.0
100% (11)