Gölge...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Demlediğin acının kokusuna sövesim , aynı kıyıya defalarca vuruşuma ölesim ya da bir cümleyi kanadından öpüp kendime dönesim var heyhat....... şimdilerde için tam da içimden geçerken ruhumu talan etmekle meşgul zihnim yüzüme konan denizler göz kapaklarımın mahzeninde üç nokta sonrasına boğuluyorken nefesim perdesiz hazanlar açıyor yüreğimde ve sen evet sen, acıyan sızım, yaz(ı)da ki zemherim bedenimi soyutlayıp bir g/izin kabuğuna d/üşüyorum evet tam da burada sedirli bir ağacın öksüren siluetine dallarımı tutuşturup, en derine, özüne iniyorum İşte o vakit kıkırdayan karınca gölgesine güneş doğuruyor kabuklarım ve yaşam repliğinde boynuma çiçekler tırmanıyor toprağını uyutup gövdesinde uyanıyorum ruhum kıvrımlarında ölümcül bir masal bu kandili sönmüş gece ısırığı gözlerim saklı sandığın eriyen dişlerinde sırrını tarayan zamana şaşkınım... ~°~ ~°~ ~°~ |
Sızıyan
Kanayan
Yani kalbin bütün duygularını
Özbenliğine alan kalem
Kelam ı deruni..
Bir gün gülün yaprağıyla azrail bir diyalog geçirmiş
Gülden düştün diye canını almıyalım mı? Ddemiş azrail
Ruhumu almak rüzgar için yeterli demiş yaprak:
😂😂...
Seni rüzgarlıyken kalbinin tam ortasından vurmak isterken ruhun düşmüş iki kelama
Bir kaleme...
Ne çok sızı var
Ne çok kırmızı ey aşk...
gezgin imgeler tarafından 23.7.2024 21:31:23 zamanında düzenlenmiştir.