Karanlığın elleri...küflü bir ateşin dilinde düşük yapan cehennem titrek bir ürpertinin koynuna doğan su perisi çığlığın perdesinde yankılanan sesin sahibi köklerini göğe asan bir orman düşün düşün ki toprak kızgın bir inilti düşün ki saçlarında dolaşan ölümün ayak sesi toprağın ana rahminde kaynayan eza ki yerleşkesine kahır taşıyor gözlerindeki irinti düşün, iğne ucundaki ışığın umut çırpınışlarını ve yine uzat ipliğinden dökülen dalların şehvetini çamura yatmış bir düşün eş sesli yatağında kin kusan tohumların geçmişini ziyana durmuş güneş, şafağı boğmakta anlasana kumpasa gebe döl rivayetin de şekilsiz kıyımlar sürülecek boy boy eşiğine sualsiz kalan sorgular ilişecek bir bir diline sus payına hibe edilen yaşam ki kamçılayacak aldığın ilk nefesi doğumdan ölüme, savrulacaksın karanlığın çıplak ellerine... ~°~ ~°~ ~°~ |
Yillardir ayni platformda paylasimlar yapiyoruz hayata ve insana dair...
Malesef akil ikizimizi bulamiyoruz.
Sistemin işleyiş şeklinde olan arızayı onarmadikca kişiler ile ilgili düşüncelerimizi olumlu yone cevirmek asla mümkün olmayacak.
Unutmayalim ki karanligi da, karanliga uzanan elleri de besleyip büyüten bizleriz...o eller dünün bebeleriydi...
Yarin., karanlik eller yetistiren bireyler olacak.
Peki mümkün mü insanlarin tümünü yeni bastan formatlamak ?
Elbette degil
Öyleyse çözüm ne diyeceksiniz
Tabi ki seçimlerimiz
Nesne alırken bütün özelliklerine dikkat kesiliyoruz
Aynı hassasiyeti insan secimlerimiz de uygulamiyoruz
Sonrasi gün ışığında karanlık.
Derin mevzu
Ben yoruldum
Tebrikler şiire ve kiymetli şaireye