SIĞINMACI (29)
Halkın, işçinin,
emekli ve Asgari Ücretli’nin artık sabrı kalmadı! Tek sorunumuz mu acaba Sığınmacı? Hayır, sorunlar arasındaki nitelik farkını ayır! Biri Ekonomik’tir, diğerine ise soysal yani “Genetik” denir; Yani bir kromozon’ları karıştımı bünyeye, yani bir değiştirdimi ana yapıyı “Ben vatandaşınım!” diye, yani bir üredilermi karenin-karesi kadar, böylece seni kendi hatan “Yabancı” yapar. Artık sen bu felaketi hiçbir zaman durduramazsın, çünki “Yabancı Kromozon” u yerlisinden asla ayıramazsın! Bir hükümet gider, yenisi gelir, yanlış ekonomi ayıklanır, doğrusu seçilir ama Sığınmacı birkere vatandaşın olmuşsa, üreyip-çoğalıp çoğunluğu almışsa, onlara “Gidin!” de diyemezsin, sineye de çekemezsin, kendi hatanı gözardı ederek, her olumsuzluğa onları sebep göstererek, düşersin “Uygar olmayan” karşı saflara; İstanbul, Kayseri, Ankara...(*) Kova, kıra, öldüre, vura, yaka, döve “Soykırımcı” ve “”Faşist” olursun, uygar insanlıktan kurtulursun! Çaresi yok mu? Elbetteki var! Vurdum-duymazlığı ve umutsuzluğu çok geç olmadan kafandan çıkar! (*) Bu üç şehrimizde sebepli yada sebepsiz kışkırtmalarla Suriye’li Sığınmacı insanlara, ev ve iş yerlerine kollektif olarak zarar verilmiştir |