Zulmün Pençesinde Hayat
Zulüm her köşede yayılmış dört bir yana,
Hayat çekilmez olmuş umut kaybolmuş, Kimin eli kimin cebinde, bilinmez artık, Kuralsızlıkla dolu bir dünya yürekler solmuş; Kanun diyerek vatandaşı canından bezdiren, Kurumsallaşmış işletmeler vicdansız bir değirmen, Sebzeler meyveler dağlara derelere dökülür, Gariplerin yüzü gülmez hayat acıyla yoğrulur; Gece mi gündüz mü artık farkı yok, Zaman geçer ama umutlar hep kırık, Boş mezar bulsalar girip yatmak isterler, Karanlık bir dünya çekilmez bu emanet; Gözyaşları sel olmuş yollarında hayatın, Zulüm her köşede yürekler acıyla yanar Vicdanlar körelmiş insanlık unutulmuş, Gelen günler hep karanlık solar umutlar; Dereler boş tepeler kimsesiz, Meyve sebze çürür atılır dağ başına Hayat ağır zulüm her yanda, Gariplerin yüzü hiç gülmez bu zamanda; Her adımda bir ağırlık her nefeste bir acı, Yürekler sızlar umutlar hep yıkık Kuralsız bir dünya kanunsuz bir hayat, Garipler için yaşamak hep karanlık; Zaman akmaz dertler dinmez, Gece gündüz fark etmez acılar gitmez, Vicdansızlar hükmeder mazlumlar ağlar, Bu dünyada umutlar hayallerle uçup gider; Her gözyaşı bir hikaye her acı bir anı, Garipler sessiz zulüm bacadan tüter, Görünenler meydanlara hükmeder, Garibin halini Ömer’den başka kim sorar; Akıbet yakın kudurmuş doymayan zebun, Hesaplar dürüldüğünde ne yapsın bu mazlum, Halden hale geçiren ey yüce Yaradanım Rabbim, Huzura mahcup çıkarıp helak eyleme biçare kulum; Dilim döndüğünce hakka şahitlik etmek tek derdim; Bu karanlıkları aydınlığa çevir ki sükun bulsun yüreğim, Senden başkasına yar olan bedende kalmasın kalbim, Acılı feryadım ayan Allah’ım rahmetin olsun kaderim; Erol KEKEÇ/08.07.2024/18.05/Namazgah/İST |