NE BİLEYİM SANA GELDİM İŞTE

Çözmeye çalıştığım hayatımın
Bütün eksiklikleri
Bekareti bozulmamış bir masumiyet
Gizemle donatılmış bir kainat gibi
Hicaplı bakışlarımda gizli.
Yorgun rüzgarın gücü
Sıkıntımı dağıtmaya yetmiyor
İçimde durmadan tekrarlanan
Elle tutulmayan, gözle görülmeyen
Susturamadığım bir sesle
Ne bileyim,sana gelmek istedim işte.

Günlerdir senli düşlerdeyim.
Hani ipek böceği nasıl örer kozasını
İşte tam öyle !
Mazeretsiz ve yalansız
En soylu insanlar gibi asil ve mağrur
İçimi ısıtan alevlerin dumanında yol bulup
O çocuksu kalbimi elime alıp,
Ne bileyim, sana gelmek istedim işte.

Bir şiir var dudaklarımda
Deli dolu, henüz adı konulmamış
Mısralarında gizemli kelimeler.
Özlem mi sitem mi aşk mı alışkanlık mı
Bilemediğim.
Masum duygularımın peşinde
Ne bileyim,sana gelmek istedim işte.

Ne zaman sana gelmek istesem
Beynimin çözemediği vesvese
Kalbimde bir panik havası.
Mantığım ve duygularım savaş içinde.
Gönlümdeki akış utangaç
Ayıplar, günahlar, ihanetlerin kol gezdiği yerde
Çözemediğim bir gönül kaymasının
Ağdalı hüznü çöküyor gözlerime
Bir iç hesaplaşma sıkıntısında
Dalgınlığımın sonunda
Ayaklarımın peşinden
Ne bileyim sana geldim işte.




Hande HAGHGOUİ

04.10.2008,cuma
çengelköy/istanbul