KIZIL BİR HASRET
KIZIL BİR HASRET
Bu gece muhacirim aykırı düşlere Hadi gözlerini kapa, ellerini uzat. Nasıl olsa, bulur ellerin ellerimi, Gözlerinin sürmesi değer gözlerime… Hadi bir giruzi çukurundan seslen bana, Yana yıkıla gelip toprağın bağrından söküp alayım Sarayım yaralarını kangeran olmuş yaralarıma… Ya da kendin gel ! Bana gelirken kanlı olsun ellerin, Söküp atmış ol yüreğindeki dikenleri, Kan revan olmuş olsun yüreğin. Gel ki göreyim seni. Asırlar gerisinde olsan da duyayım sesini. Arkamdan konuşmuşsun… İnanamadım. Söyle hangi kahpe kurşun yaraşır göğsüme Öldürmez mi seni ? Söyle sevgili, Şimdi hangi buluta düşüyor mahmur bakışlarındaki nem, Maviyemi, beyaza mı yoksa gri yemi ? Hangi buluttan yağıyorsun yine tavansız evlere. Ahhh sevdiceğim içinden hangi gemiler geçiyor öyle, Limansız ve rıhtımsız. Uzak yolculuklarında hangi isyanlara atıyorsun sessiz çığlıklarını da; Şafaklar saplanıp kalıyor geceye ? Bekliyorum seni, amansız bekliyorum, Zamansız düşler kuruyorum yarım yamalak, Saklı kelimelerimi çıkarıp sandıklardan, Kendimi un ufak edip yollarına sererken söyleyeceğim. Bilirsin beni, Küstahça severim. Yüksekten bakarım sevdalara Kızıl bir gurur,siyah bir öfkeyle dağ doğurur kelimelerim. Offf ne çok unuttuk birbirimizi, ne kadar çabuk unuttuk… Bu gün muhacir bir aşka göç yolunda yüreğim, Öfkeleri ve keşkeleri bohçalayarak Kızıl bir gül gibi son kez düşüyorum avuçlarına. Bunu sakla ! Şimdi şımartılarak, Karanlık geceye inat beyaz bir zambak gibi açıyorum mevsimsiz. Beklemekten yorgunum. Biliyormusun ; Beklemek ağır bir yükün altında dayanmak kadar zor. Susmak, ağlamaktan yorulmuş bir çocuğun İnadı kadar içli. Bu yüzden, yorgun ve içliyim sana. Senleri zamansızlıklara bıraktım, bu yüzden sondur seslenişlerim Sondur öpüşlerim ellerini... Şimdi ; Unutulan bir şiirin eksik kalmış son mısrası gibisin gönül defterimde, Her kalemi elime aldığım da tamamlamak istediğim, Ama bir türlü bitiremeyip, son noktasını koyamadığım, Eksik ve eski bir şiir gibisin… Rüzgârlarla dost olan ayazlar gibi İçimi ısıtacak bir yalnızlık bile bırakmayan, Her sahte bir gülücüğe kanacak kadar hayretsin. Sen uzak denizlerde boğuyorken kendini, Benim her deniz gördüğümde ağladığım Kızıl bir hasretsin ! Hande HAGHGOUİ 01.03.2009,c.tesi çengelköy/İSTANBUL |
Unutulan bir şiirin eksik kalmış son mısrası gibisin gönül defterimde,
Her kalemi elime aldığım da tamamlamak istediğim,
Ama bir türlü bitiremeyip, son noktasını koyamadığım,
Eksik ve eski bir şiir gibisin…
Rüzgârlarla dost olan ayazlar gibi
İçimi ısıtacak bir yalnızlık bile bırakmayan,
Her sahte bir gülücüğe kanacak kadar hayretsin.
Sen uzak denizlerde boğuyorken kendini,
Benim her deniz gördüğümde ağladığım
Kızıl bir hasretsin !
O KADAR İÇTEN YAZILMIŞ Kİ, KELİMELER YETERSİZ KALIYOR. GÖNÜLDEN KUTLUYOR VE ALKIŞLIYORUM SİZİ. YÜREĞİNİZE KALEMİNİZE SAĞLIK. SEVGİYLE KALIN.