„Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Alaettin Kurt Anadolu Lisesi’nde önceki gün okul yönetimi tarafından bahçede mezuniyet töreni düzenlendi. Velileriyle birlikte okula gelen bazı kız öğrenciler giydikleri elbiselerin ‘uygunsuz’ olduğu gerekçe gösterilerek törene alınmadı. Öğrencilere kapı kapatılırken veliler, okul yönetimine tepki gösterdi.
Veliler ve okul yönetimi arasında yaşanan gerginlik üzerine okula jandarma ekibi sevk edildi. Olayın bildirilmesi üzerine Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürü Şener Doğan okula geldi. Doğan, veliler ve öğrencilerle konuştuktan sonra okul kapısını açtırarak dışarıda bekleyenlerin de mezuniyet törenine katılmasını sağladı.“ Bu Günlük Gazete haberine ise Sayın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Etimesgut Şehit Yasin Kendircioğlu Ortaokulu’ndaki yıl sonu etkinliklerinde bu konuya; „Medya, siyaset, sivil toplum örgütlerinden de bir şey rica ediyorum, bu kadar büyük bir ailenin içindeki BİR TANE OLUMSUZLUĞU bu kadar gündem yapacağınıza şuradaki öğretmen arkadaşlarımızın yıl boyunca yaptığı fedakarlıkları keşke aynı samimiyetle, gayretle medyatik hale getirseniz, onlara şükran borçlarımızı keşke bu şekilde ödesek" ifadelerini kullandı. ( 14.06.Cuma günki Cumhuriyet ve DHA haberinden aynen alınmıştır. Bu kunuşmanın tamamını okumanızı öneririm. Yukarıdaki haberde bilinçli olarak BÜYÜK HARFLER ile yazılmış olumsuzlukları ise KARA ZURNA (94) şiirimde bulabilirsiniz.)

Olamaz efendim böyle bir şey artık,
hepsi yalan, uydurma ve iftira!
Biz velilere „Kıyafet Protokolu“ imzallattık,
öğrencilerin başı, dışı, eteği, göğsü aşırı derece açıksa,
katılamazlar tabiki mezununiyet törenine,
burası Okul mu yoksa Moda Şöleni mi ne?

Din, ahlak ve geleneklerimizi öğretmeye
biz okullara atamışız imam!
Hani kanun önünde eşitti iman?
İnsan utanır böyle bir yalanı söylemeye,
„Laik Din Dersi“ bu efendim, din dersi!
İlerici Medya çarpıtıyor herşeyi.

Okuları biz Tarikat, Cemiyet ve Vakıf’’lara açmışız?
Hayda, bir kuyruklu yalan daha!
Okullarda kurulan „Tatil Kampı Tezgahları“ bunlar,
çocuklarımız tatilde birazcık parasız eğlense ne çıkar?

„Ön Konuşma“ ile ilerici öğretmenleri ayıklamışız?
Uydurmanında bu kadarı valla!
Ayrıca;
İmam Hatip ve İlahiyat Fakültesi Mezunları,
eğitimde kilit pozisyonlarına gelmişlerse,
„Demokraside ayrıcalık gözetmek“ diye birşey mi var?
Bal tutan tabiki parmak yalar!

Biz „Eğitim Sistemi“ ni çarpıtmışız?
Çarpık bir şeyi çarpıtarak doğrutmuşuz demekki,
öyleyse biz herşeyi doğru yapmışız.
Ne diyor Mehter Takımı Lideri; İki ileri, bir geri!

Öğretmenlerin ikinci bir yan işte
çalışma zorunluluklarına gelince;
Ne kadar versek, doymuyorlar,
vede asla memnun olmuyorlar!

Üniversite giriş sınavı hazırlama kursları mı?
Bir kere kurs değil, özel okul bunlar!
İçlerinde bozguncu olanları da var,
bence hepsini kapatmalı!
Ikincisi; Kim nereden bilebilir ki;
Çocuklarımıza bizim okullarımızda neleri öğrettiğimizi?
Üçüncüsü; Soruları biz hazırlıyormuşuz
ve para karşılığı yancılarımıza satıyormuşuz!
Gel de böyle bir yalana gülme!
Hele ilkin güncel bir misal göster de
sen Kara Zurna,(*)
sonra gel bize böyle zır-zır zırla!

(*) Herhalde bunlar hiç gazete-mazete okumuyorlar.