UzağımUzağım çiçeklerin küflü gösterişinden Göklere perde çeken kara buluttan uzak Azgın medeniyyetin, sırıtdığı dişinden Gözboyayan vadinden, sahte umuttan uzak Uzağım kadehinden ve meyhoş badesinden Zevki varsa ne yazar, sonu zehir zemberek Doymuşum namertlerin yalancı vadesinden Yola devam etmeli sırtını çevirerek Bir cennet vad olunur, neticesi cehennem Biliyorum zahmeti akına karşı yüzmek Sabrı basar bağrıma ne konuşur, ne dinnem Uzağım gayyalardan, gayamse arşı süzmek Ne kadar serv-ü kamet kuru bir budak imiş Uzağım gül yetişmez, çorak topraktan uzak Gülüstan zann ettiğim, çürümüş yaprak imiş Ne kadar merd görünen, dönür olur kurumsak Neyime lazım benim deniz gibi sahralar Kumları cellat gibi, boğucu fırtınası Gündüz ateş püskürür, gecesinde ayaz var Beni ovutsun yeter gayaların kınası Benim gösterişimle uçmaz kuşlar semada Ram edebimediğim semadan da kaçarım Meyhanası üfürük, bir boş boğaz tamada Semanın ötesine, elyetmeze uçarım Kıvrılıp yerleştiğim nakkaşın butasında Çin olmayan vuslatın davetinden uzağım Haqiqat arıyorum ruhumun aynasında Belkide bu dünyada yalnızım, yalkuzağım! |