gece üryan bir çığlıkgölgelerin tutuk bir yaprak gibi kuru rüzgar ılık nefesi ile okşar gün düzü boyar ya aniden geceye ıssıs bir baykuşun sesi çarpar o derin o tuhaf pencere demirlerine kırılır birden orta yerinden geçe yalnız kördüğüm bir lambayı paklar susar kaldırımın yorgunluk girintileri bu saat yelkovan sadece antreman insan sesleri cıldırmış gibi donar iki kanatlı bir beyaz demir kuş umutlar siren değildir bu anlık sayımlar ne gök delinir nede akşamlar ne nü dür sokaklar nede giyinik aklar patlar ya geçmiş umudumu haklar yalnız karanlığı uyutan zamanlar o günlükler ki seni beni dağlar sen eğilme dik dur feryatlar umudu hiç değil berraklar katlar gece düşünçe sızılar |