☆ İLLEGAL MISRALAR ☆
İntihar gibi gel bana
Namlunun ucunda kaldı düşlerim Ansızın çek tetiği İntihar gibi gel bana Olmasın artık geriye dönüşlerim Bitir bu hayat denen anlamsız dramatiği Bilinmez bir labirentin içinde buldum kendimi Kayboldukça yürüdüm, Yürüdükçe yoruldum... Yoruldukça yoruldum!.. İntihar gibi gel bana Çok özledim ölmeyi Yıllarca görmediğim birini özler gibi Fazla bir beklenti içinde değilim Yer de istemiyorum en ön saflardan; cenaze törenimde!.. Kucaklarda taşınmasın gözü yaşlı siyah beyaz fotoğrafım Zaten yalandan da olsa güleceğim bu defa Umutlarla vedalaştım Sarıldım sımsıkı beni dünyaya bağlayan ne varsa Yıkarım korkuyu önünde etten bir duvarsa Bende korkudan eser yok inan Kır zembereği dursun zaman!.. İlk duruşmada kırılmış zaten kalemim Sabıka kaydım barut kokularında saklı Bekaretini yitirmiş adaletin asaleti İz düşümüm fahişe dudakların ruj lekelerinde Rotam belirlenmiş bile; düştüğüm gün ana rahmine Doğduğum günden beri çektim Adem ile Havva’nın günahını Tanrı’ya adanmış adaklar listesinde ilk sırada adım Askıya alınmış bütün masallarım Yarım asırlık kahramanıyım hurafelerin Yanlış değirmende öğütülmüş gençliğim Nevrim dönmüş kainatın pusulasında Harem kurmuş boğazımda hıçkırıklar Miting alanlarında militan haykırışlarım var... Karakollarda hep aynı ifadelerim Her nezaretten bir rutubet kapmış tenim Sokaklar dolusu hislerim kabına çekilmiş her gün batımında Zaman aşımına uğramış çocukluk aşkları Biber gazından payını almış her masum kelebek Değiştirmeye kotam yetmez bu densiz tabloyu Gerek yok boşuna efor sarf etmeye Ben mi yazdım sanki senaryoyu? Adam yerine konmayacak otoriteler sanki yerli yerinde Mental olarak çöküntüye girmiş basiretim Hangi şair; aşka dair kafiye yaparsa yapsın Umrumda değil şimdi benim Ruh halim sanal bir ortamda geri dönüşüm kutusu Silmek istiyorum lirik şiirlerimi cep telefonumdan tek tek Kopyalayıp yapıştırasım var uçsuz bucaksız küfürleri Navigasyonlar gösterirken yanlış istikameti Şahı ele veren piyonların niyeti Başından belli bu kahpe düzende!.. Korkak olursan hayatınla ödersin diyeti... Benimkisi ölüme başkaldırış Bitiş çizgisine ulaşmadan bitsin bu çifte standartlı yarış!.. Öksüz kalsın artık hayaller yumağı... Mezarlıklarda sabahlasın sarhoş nara artıkları!.. Yarı çıplak sarılsın kundağım Yarım yamalak ninnilerle uyusun içimdeki bebek İttifak kurdum, yol yorgunu cümlelerle Şarkılara muhalefet oldum Anarşik eylemlerle anıldım zaten her daim gazete manşetlerinde!.. Kaldırımın birinde rüzgar okşasın sol yanımdaki yaramı Mutluluğun pozunu vereyim yalama olmuş flaşlara Kareye almayı unutmasınlar elimdeki son sigaramı Gölgen karanlık semada dolaşırken hormonların mutlu mu? Güneşin doğuşunu izlerken gel de kapat ufkumu Yavşakların fıtratında vardır her gördüğü kadına eğilim Göğsüne bastır cilveli yosmam alkolik başımı Şehvet duyarsam adam değilim!.. Yeniden başlamak beni yorar... Hem bundan sonra neye yarar? Nefes aldığım her an benim için artık zarar Kokunu duyayım bir kere Sonsuza dek gül bahçesinde hissedeceğim kendimi Gel de unuttur bütün derdimi Özeti bu işgal altındaki hikayemin... Gerisini anlattırma boşuna!.. Yaşayamadım ki tek başına Bunu da başaramam sensiz Hadi daha fazla yalvartma ne olur? Bir intihar gibi gel bana!.. ...SENİ ÇOK SEVİYORUM... ÖLÜRCESİNE... İbrahim Halil MANTIOĞLU |