YARA GEÇİDİ
Yara geçidi gibi yüreğim...
İçinde ıstırabın ayak izleri. Burukluğum çocukluktan kalma. Trafiği karmakarışık hislerimin... Çiğnenmiş umutlarım kaldırım taşları gibi. Dilimde korna sesini kıskandıran bir ah; Dileklerimin akıbeti sokaklar dolusu eyvah. Zihnimde bütün şehre yetecek kadar kuru kalabalık var... Cezası kesilsin artık bu kural ihlalinin!.. Ters istikamete gidiyor adalet. Pençesinden henüz kurtulamadım bir bilinmezliğin... Yara geçidi gibi yüreğim... Uykuda düş bitti, Dudakta gülüş... Söylemekten çok susmaktan yoruldum!.. Hangi sükut altın? Hangi söz gümüş? Mutluluk kaşıkla verildi, Hüzün kürek kürek... Aynadaki dargın yüzün hesabını şimdi kim verecek? Yara geçidi gibi yüreğim... Bıktım artık talihimin sancıları durmadan ikiye katlamasından!.. Dilimde bölünerek ürüyor sitem. Buhranımın farkı yok bir volkan patlamasından... İbrahim Halil MANTIOĞLU |
Dudakta gülüş
Hangi sükut altın
Hangi söz gümüş ?
Tebrikler