„ Eylem Tok’un 17 yaşındaki ehliyetsiz oğlu, yolun kenarındaki ATV araçlarına çarptı. Olay yerine gelen Tok, oğlunu ABD’ye kaçırdı. O günden bu yana konuşuyoruz. Eylem Tok olay yerine nasıl geldi, delilleri nasıl temizledi, uçağa nasıl bindi, hakkındaki haberleri nasıl engelletti, ABD’de nasıl yaşıyor?
…
Tarih: 12 Nisan 2022.
Yer: Gaziantep Cemil Sait Barlas Caddesi.
Üniversiteye hazırlanan Ezgi ve arkadaşı İrem dershaneye gitmişlerdi. İkisi de başarılı çocuklardı. İftar nedeniyle derslere ara verilince binanın yanındaki parka gitti. O sırada arkadaşları scooter’a biniyordu. Ezgi ve İrem de scooter’a bindi. Tanıkların anlattığına göre kaldırımdan sadece 10- 15 santim ayrılmışlardı. Derken...
Arkadan süratli gelen araba, scooter’a çarptı. Kazanın olduğu kavşağın başında yaya geçidi ve uyarı levhası vardı. Ancak araç yavaşlamamış, iki arkadaşı tam 13 metre 70 santim sürüklemişti. Ezgi feci şekilde hayatını kaybetti. İrem yaralandı.
Mercedes marka lüks aracın koltuğunda 17 yaşındaki O.S. oturuyordu. Ehliyeti yoktu. Ancak...
O.S., Nizip Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Sarı’nın oğlu, Nizip Belediye Başkanı Mehmet Sarı’nın ise yeğeniydi. Yani güçlü bir ailenin çocuğuydu. Baba Sarı, 10 dakika sonra olay yerine geldi. Tanıklara göre “Hallederiz oğlum” diyordu.“ (Cumhuriyet Gazetesi yazarı sayın Barış Terkoğlu’nun 9 Mayıs 2024’de köşesinde yayınladığı „TEPEDEKİLERİN ÖLÜM DAĞITAN ÇOCUKLARI“ adlı yazısının başından alıntıdır. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)

Sana ne bre Kara Zurna kardeşim,
çiğneyen-istediğini-çiğnesin!
“Yukardakilerin Çocukları”
sorununu çözmek sana mı kaldı?
Cadde onların, kanun onların,
savcı onların, hakim onların;
Birazcık çiğneniverin canım!

Mesela Cumhurbaşkanı’nın oğlu!
Ehliyetsiz ve küçük yaşta araba kullandı da ne oldu?
Polis takibinden kaçan,
sürrati ana caddede 50 kilometreyi aşan bu oğlan;
5 metre varken Yaya Geçidi’ne bir kadını ezer
ve 35 metre sürükler.
Baba emriyle çok çabuk
itfaye tarafından kaza yeri deterjanla yıkanır,
bu çocuk
1 günde ehliyet alır
ve yurt dışına kaçar!
Sanık ve Adli Tıp ifadeleri değiştirilmişse,
hakim ve savcı davayı geçiştirmişse
ne çıkar?

Bu olaylara benzeyen
birde küçük kız Rabia Naz Vatan vardır,(*)
Siyah bir Dublo-lüks aracı süren
çarpan gencin amcasıda kodamandır.
Kapı önüne konan Rabia hastahanede vefat eder;
Birileri;”damdan düştü!” der,
İtiraz eden babaya “Kaçık” raporu verilir,
ne polis, ne Adli Tıp Raporu bellidir;
Öldüren kodoman
suçsuz olduğından,
hakim ve savcı davayı geçiştirir.

Boşyere
İtiraz etmek niye?
Bırakın hepimizi çiğnesinler!
Cadde onların, kanun onların,
savcı onların, hakim onların;
niçin;“Bizim çocuklarımız suçlu!” desinler?

(*) Rabia Naz Vatan, 13 Nisan 2018’de 12 yaşındayken evinin önünde yaralı halde bulunduktan sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Baba Şaban Vatan kızının otomobil çarpması sonucu yaşamını yitirdiğini, AKP’li, Enyesil Belediye Başkanı’nın yeğeni İbrahim Sabuncuoğlu’nun kullandığı arabanın çarptığını öne sürmüştür. İbrahim Sabuncuoğlu’nun kullandığı bu siyah Doblo araç daha sonra oto yıkamaya götürülerek deliller yok olmuş ve görgü tanıkları sürekli ifade değiştirmiştir. Şaban Vatan’ın olayı "örtbas etmekle" suçladığı dönemin Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Sabuncuoğlu’nun ifadesine başvurulmamıştır.(13.04.2023 Günlük gazetelerden)