MEKTUP (5)
" Bir Rica’sı var Esra Bacı’nın."
" Söyle Hati." O, utanarak küçük bir pusula uzatır, cevap yerine; " Okuma-yazmam yok, na zanım! Oku hele bilem, Balam, ne yazmış Esra Bacı’n." Okurum; "Er-erkeğim Hati. Biz gayri, asker kızanıyız." " Üç yıldır sözlüm." " Hı!" "Hayırla bitir sılanı, tezce gel gayrı" " İbibik’ler öter-ötmez ordayım, Gülüm." Güldük. "Bohça’ya bir çift çorap ko’dum, tiftik yününden, azcıkta günlük. Çorapları komutanlar ister ise ver, biz yine örer göndeririz yenisini.. Tüm dert, ayaktan gelir, derler, birde göz-kulak ol kuşağına emi?“ O kuşak, aman Allah’ım o Kuşak! Geri almak için neler çektik. Sıhhıye’ye mi gitmedik, başvurmadık mı alay komutanına. İlk gün almışlardı, hamam’da.(*) Zar-zor, yalvar-yakar, rica-minnet ve nihayet; " Üstünüze Afiyet! Bel Fıtığı, Böbrek Taşı, Karaciğer İltehabı, Safrakesesi Sancısı..." Dedik, hepsini denedik. Sıhhıye’den çıktı Emir ancak; " Hati, kuşak takacak!" Aldık. içinde vardı gizli bir cep; „ Sökmemiş Komutanlar farkedip falan.“ " Peki Hati. Sen bu para tomarını nereye soktun, bu güne dek?" " Devlet Sırrıdır Balam." Üç-beş gün sonra; " Balam, yazalım hele bir Esra Bacı’na." " Olur Hati." "Kızanlar mutlu ettiniz bizi, kuşağı zar-zor aldık yine, para ve mektubu saklarız içinde. Katip Memo İstanbul‘lu, çok hoş biri selamlarız sizi." " Katip-Memo ve Hati’m; Kötü haber tez gelir, okudu Emmi’m, bir devre fazla yemişiz uzatmalı olarak. „Okuması yok ki garibanın" dedik fakat, anlamadılar. Boş verin uşaklar! Zati "Çavuş olur" diye sevinirdik hati, uzatmalı olmuş, fena mı yani?" " Yaylada idim Kurban, köyden bir gün-boyu uzak, zabıt gelsede zati anlamam. devre’mi kaçırmışım kaçak olarak. Kızını vermez ağa askerlik yapmayana." " 3 ay bu, neki? Oda geçer Hati, kısadır zaman!“ „ Üç Ay önemli değil ama, senden sonra teskere alma koyar bana Balam!" Üç Ay eğitim bitti, dostluğumuz kaynaştı-perçinleşti. Daha nice mektuplar aldık, cevaplar yazdık. O, Esra Bacı’nın mektuplarını kuşağında saklar, Dayı kızı Emre Bacı ona okur ve geri yazar. Ara-sıra onlar hep zaten, Kürtçe kelimeler kullanırlar satır aralarında kasten, -anlamayayım diye ben- ne sözümü keser, nede tercüme eder okurken sadece telaffuzuma güler, bende nedenini sormam, bilirim; O kadar da özel hayatına saygı gösteririm. (*) Yozgat 2.nci Jandarma Alayı’nda; Teslim öncesi ve sonrası „Hamam“a kadar“ ki zamanı ALAYIN DIŞI ve ALAYIN İÇİ hikayelerimde okuyabilirsiniz . Bundan sonraki ESRA BACI’YA MEKTUPLAR; Bizim iki yıllık birlikteliğimizde geçen iyi-kötü, mutlu-acı yaşamımızın ürünüdür. Çoban Hati Çobanoğlu öyle bir "Kişilik" tir ki, onu yazmak hiçbir kalem’e sığmaz. (lütfen benim tüm ÇOBAN HATİ ORATORYASI’nı ve tüm şiirkayelerimi okuyunuz) Yine de ben burada gayret ettim, sizlere gerçeği yalın olarak iletmeye. Türkçe, kürtçe, imla ve söz hataları varsa, kusur-u-af ola! |