ne kadar mücella olsa da renkler sanki dikta bir uykunun eşiğindeler
.... hangi tarihin muamması beddua etti taşlara kifayetsiz suskuların kahrına karıştım ölümün kardeşleriyle tanıştım kederim bir çığlık gibi yapıştı duvarlara
seni iyi niyetli bir sonbahar vaktinde en acı tarafından boşluğuyla boğuşan yaprakların tangosunda soludum seni Nil’in eridiği bir günde ağır aksak ilerleyen akrebin evreni zehirlediği bir günde soludum say ki bir belânın göğsüne sokuldum
hiçliğin en asil soyundan geldik dara çektik orada biz hayatı Zeyla seni ıslak bir mendilin kokusunda yorgun bir uykunun sunağında soludum
sesimin taraçasından def çaldı sular cehennemin sunduklarını provasız yaşadım zebanilerle ağlaştım yağmur kuşlarıyla vedalaştım satır arası vitrin camlarından en süslü yakarışlardan çiçekler serdim yoluna kahverengi bir özlemle sarıldım satıhlarına göğün
ebabil gagasından ilahi bir nakarat çeker gibi yeni bir lahzâyı taçlandır diye beyazın en ölümzamanında iki metrelik mekanında kendisine ulaşacak bir duâdan medet uman ölüler gibi kutsal bir ayette af bekler gibi bekledim
kurak bir özgürlük içinde aralıksız yağmanı sırtında sıratı taşıyan çöller gibi belki bir dağ çiçeğinin sırrından geçer gibi toprağıma sarılıp kokunu bırakmanı sessizliğime kurşun sıkıp yazmanı korkumu küle çevirip savurmanı bekledim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
_Zindan Çiçeği şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
_Zindan Çiçeği şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Tekrar gelicem.
Teşekkür ederim güzellik için.