Arta kalan
Bu neşeli gülüşlerin sırtından sıyrılan gözlerim,
Bakışlarımın değdiği karanlıkta bile parlayan; Çağlayan hıçkırıklar, Kuytuluklar, öksürükler, Yakamı bırakmaz mazideki aksilikler, Hangi doruğa çıkarsam yüreğimi, Beni bir bataklıkta boğar yalnızlığım, Eften püften sebeplere: Defterlere hep sürükler, Hep kırıklar var başımda, sonumda, Hep kırıklar. Çatırdar, ağaçlara, bulutlara, yıldızlara götürdüğüm umutlar, Sürekli yeni kıvranışlara hazırlar; Zehirle oynayan zihnim, Bıçaklar göğsümü bin koluyla kucaklar, Bozuktur yeniden doğacak şafak, Böyle gecelerden arta kaldığı için, Bir hayat nasıl böyle iyi harcanır!? Nasıl anlatılır, nasıl yazılır, Yazıktır bana, çok yazıktır. |