ÖLDÜREMEDİĞİM BU ZAAF DOLU AŞKI, EY VEFASIZ BAYIM...Sersem, sefil bir buluta öykündüm Öldüğümde sendin resmettiğim. Ölü sevici kâbuslar güzergâhında saklandığım Ölü sözcükler bulvarında Ölümsüz olmayı artık dilemediğim Gerçek ve gerçekçi bir zan altında Sandığımdan doluydu sandığım Zemheride çalkalanan ruhum ve kilit noktam Aşka başkaldırdığım kadar yalandın sen Gitmelerin yoksunu değil Gitmelerin nüktesi Gidip gidip döneceğim değil olsan bile Ne yani, Şiirlerim ve ben… Neyden ibaretse evren: Sen miydin söyle şiirlerime, kalemime, kalbime hükmeden? Ruhum karmıştı kararmıştı da Muştalanmış varlığım hep mi söyle hep mi Noksandım senin gözünde? Hem ben karakaşına kara gözüne değil Aşka sevdalıydım Yaralarımla Yamalı şiirlerimle Yarım kalmışlığın destanını yazmaya aday Adaklarım kadar sakar Üstüne ant içtiğim namusum ve içimde saklı efkâr… Ne yani çok mu sakildim de meylettiğin idi Yan çizdiğin: Bekası olsam bile düşlerin Dil yarası sezgilerim ezgilerim Ayaklarının altında ezdiğin Sırf ben değildim Bensizliğe meyleden Kalemimle eşleşen Göğün tasması mademki boynumdaydı Nasıl da yenik düşmüştüm seferi gölgesine sözcüklerin Hem, ben değil miydim aşka kilit vuran nasıl da aşikâr Ölenle de ölünüyordu hem, vefasız bayım Ölmekle iştigal değildim ben Üstelik binlerce kere kâğıdı kefen bildiğim Ruhumun masum tınısı Yaka silktiğim Her iki yakasından da şehrin Artık gözden çıkarmışken bu aşkı Sefasını sürdüğüm göğün Mutabakata varamadığım iken yüreğiniz, bayım Bir damla suda boğulan imgelerim Göl durgunluğunda bir hayata öykündüğümden de öte Öldüremediğim bu zaaf dolu aşkı… |