AH MARAH!Söyle, hangi dil ile anlatayım ben seni Bombalanmış kentlerin masum yüzlü çocuğu Kendine meftun etti zeytin gözlerin beni Uzanıp takabilsem, sana nazar boncuğu Şu sürgün yüreğimin sanki sensin ortağı Sıkı tut ellerimden koparma ha bu bağı Tarumardır gülşenin uyandığın her sabah Sen de bülbül misali güle mi küstün Marah? Kanayan coğrafyanın solgun kızıl goncası Saksısına yabancı, toprağına küskün gül Suya hasret çöllerin dört yapraklı yoncası Ey yaban diyarlarda kanadı kırık bülbül Söyle de matemine ben de ortak olayım Haydi, aç kollarını, kollarıma dolayım O nazende sahralar şimdi sensiz her sabah Unutma! Gülistandır bülbüle her yer Marah. Seni emanet ettim gülşende bahçıvana Kırık saksı, solgun gül olmasın gülistanda Gülüşün ömre bedel, tebessümün nirvana Kucaklayıp sarılsam sana şimdi şu anda Masumiyeti ile kendine cezp ettiren Lal’ımı çözüp bende bana dil öğrettiren Tutuşup yandı gönlüm, seni gördüğüm sabah Ben seni unutamam, sen de unutma Marah… Yozgat, 18 Mart 2024 Bu şiir, Türkçe öğrenip bana mektup yazan Suriye’li mülteci kız sevgili Marah ve onun çok değerli özel eğitim öğretmenine sevgi ve saygılarımla ithaf olunur. Not: Fotoğraf temsili olup İnternet görselinden alınmıştır. |