bırak çiçek açsın bu taze tomurcuk her sonu bir başlangıca her başlangıcı bir dirilişe bırak her toğumu bir fidana her fidan bir ağaca …
bırak geceyi gündüze ayı güneşe kışı bahara etrafa savrulan güller her gece canlansın rüyalarında
sıcak odanda yağan kar tanelerini seyrederken bırak …soğuktan donanlar aklına düşsün soğukta donan çocuklar bırak …rüyalarına girsin boğazın düğümlensin kabuslar vursun gecelerini
eğer bir alıcı çıksaydı neyin karşılığında verirdin hayatını ne karşılığında dünyadan gitmeye razı olurdun eğer bir alıcısı çıksaydı neyin karşılığında sevdiklerinden ayrılırdın geçmişi ve geleceği unutarak her şeyini feda ederdin neyin karşılığında…
yoksa canını hiçbir bedel karşılığında feda etmez miydin hiçbir acı hiçbir sızı ve ızdırap çekmeden sakin bedenindeki sakin ruhunla hiçbir değiş tokuşa razı olmadan gözlerin kapalı kulakların tıkalı kendi dünyanda rahat bir hayatı mı tercih ederdin rahat bir şekilde mi geçirmek isterdin ömrünü
dondurucu soğukların ayazında bin bir tuzakla dolu gecelerin karalığında üzerine doğrulan namluların korkusuyla sığınacak bir yer arayan yavrucağın Allah yolunda savaşan bir gazzelinin yerinde olmak aklına gelmez mi hiç
gözleri önünde yavrusuna kıyılan bir annenin çaresizce haykırışları çınlamadı mı kulaklarında kaybolmuş ailesini yana yakıla arayan yanaklarından billur gözyaşları dökülen o çocukları görmedin mi hiç
her şeyden habersiz oyuncaklarıyla oynayan sabinin hayatını karartan siyonistin silahının namlusunu hissetmedin mi hiç alnında
namusuna uzanan eli görme bahtsızlığına uğramış insanın kıvrım kıvrım kıvranışı hiç gözlerinde canlandı mı gözlerin nemlenip ağladın mı hiç
yoksa canını hiçbir bedelle ölçülemeyecek kadar kıymetli mi bulursun yoksa dünyanın gelip geçici heveslerinden mahrum kalmak mı korkutuyor seni
eğer bir alıcısı çıksaydı neyin karşılığında verirdin sahip olduğun imkanları ne karşılığında servetini harcayıp fakirliğe razı olurdun servetine biçtiğin bedel ne
zalimin zülmüne karşı mı mazlumun ahını dindirmek için mi yoksa daha fazla paraya karşılık mı feda ederdin elindeki her şeyi
yıkılmış harebe binaların köşelerinde buz kesmiş el ve ayak parmakları ile oradan oraya koşan ısınmaya çalışan gazzeli çocukların açlıktan fersiz düşmüş bedenleriyle her türlü yardıma muhtaç insanların garip ve mahzun halleriyle hallenip göz yaşlarından ne kadarını feda edebilirsin
hangi duygu sağanağı ruhunda sızılar başlatır gönlünde sevgi tomurcukları yeşertir diriliş muştusunun habercisi olur
beş vakit namazında secdede birkaç damla yaş bırakabildin mi ellerini açıp gönülden yalvararak yüreğin burkularak gazzeyi kudüsü filistini… hatırlayarak dualarına onları ortak ettin mi
uykuların kaçtı mı hiç iştahın kesildi mi ayaklarının bağı çözüldü mü on binlerce insanın hunharca katledildiğini duyarken görürken acı ve kederle dağlandı mı ciğerlerin yanık kokusunu alabildin mi hiç
komşun aç iken sen ne kadar tok olabilir ne zamana kadar öyle duyarsız kalabilirsin kardeşin ağlarken sen ne vakte kadar ondan habersiz gülebilirsin
bir alıcısı çıksaydı neyin karşılığında verirdin mutluluğunu gülüşünü kahkahalarını… hangi acıya hangi gözyaşına neyin karşılığında talip olurdun
yağmur yağar sağanak halinde sırılsıklam olmuş bedenlerin kurumasına fırsat vermez gözyaşları
kurşun yağar sağanak halinde delik deşik olmuş cesetlerin gömülmesine izin vermez şarapnel parçaları
gazze canlanır her gece rüyalarda mescid-i aksa yıkılır akla geldikçe her gün her an sen yıkılırsın ayakların kırılmışcasına
aczin çaresizliğin verdiği ızdırapdan kurtar bizi Allah’ım tut elimizden kaldır ayağa Sana inananları Senin uğrunda can feda edenleri zalimlerin ayakları altında çiğnetme
gözü yaşlı yetimler aşkına bağrı yanık analar aşkına Sana inanıyor diye vücutları lime lime edilmiş şehitler aşkına
yine aminler inlesin kubbelerde yine aminler dökülsün dudaklardan gazzeden şehitler diyarından bin cami açılsın ibadetlere yine tekbirlere yine niyazlara
yine minarelerden yükselsin ezanlar inletsin dört biryanı Allah’u Ekber nidaları Sana açılan eller Sana açılan gönüller aşkına Medet Yarab… yardım et Allah’ım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bırak şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bırak şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu şiir, hayatın acımasız gerçekleriyle yüzleşmeye çağıran bir metindir. Şair, okuyucuyu, güzellikleri ve umutları bırakmaya, yani göz ardı etmeye davet eder. Böylece, dünyadaki adaletsizliklere ve zulümlere dikkat çekmek ister. Şair, bırakma eylemini tekrarlayarak, bir yandan teslimiyetçi bir tavır sergilerken, diğer yandan da isyankâr bir ses tonu kullanır. Şiirin sonunda, okuyucunun rüyalarını kâbusa çeviren soğukta donan çocuklar imgesi, şiirin ana temasını vurgular: Vicdan azabı.
Akıcı, özenli, bir o kadar da ustalıkla tamamlamış dizeler. Okuyucusuna zevk veren bir çalışma olmuş. Emeğine sağlık Saygıdeğer Üstadım. Selam, Saygı ve esenlik dilerim.
Akıcı,özenli ,bir o kadar da ustalıkla tamamlamış dizeler. Okuyucusuna zevk veren bir çalışma olmuş.Emeğine sağlık Saygıdeğer Üstadım. Selam, Saygı ve esenlik dilerim..
yine minarelerden yükselsin ezanlar inletsin dört biryanı Allah’u Ekber nidaları Sana açılan eller Sana açılan gönüller aşkına Medet Yarab… yardım et Allah’ım
Cenab-ı Hak zor durumdaki Gazze'ye yâr ve yardımcı olsun, göz göre göre soykırım sürüyor. Allah tüm zalimleri Kahhar ismiyle kahreylesin inşallah. Duyarlı yüreğinize ve kaleminize sağlık diliyorum, Allah râzı olsun. Sonsuz selam, duâ ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.