bin siyah susku çöküyor şimdi mekke’nin hareli yalnızlığına vahyin sessizliğini de güzel görüyor olmalı elçi sessizliği de vahiy diye duyuruyor can kulağına çünkü vahyin kırık hecelerle eğilişi bile bir başka hüsün şahikası olmak üzere alışkanlığın tenini çizecek söz elif-lam-mim” diye
hatır soruyor şimdi ‘O seni yetim bulup da barındırmadı mı adı anılmadığı uzun dönemler oldu. lazım değildi kimseye. eksikliği eksiklik görünmedi unutulmuşluklarda bir yetimdi
ne annesi sahip çıkabildi ne babası tutabildi elinden. yoktu ki elleri kimseye görünmeye değer değildi yüzü sevilmeye değer değildi O’ yüz verene kadar yokluğu kimsenin derdi değildi O’ varlığa layık görünceye dek
karanlıkta kaldı onca yıl kimseleri görmeyişi kimseyi üzmedi O’ bu varlık neşesine buyur edinceye kadar belli ki emin muhammed (sav)’in günler geceler süren bekleyişinde saklıydı tüm teselliler onun yüreğini ince ince yakan sızının nabzına tutundukça teselli bulacak yetimliği onun gözlerini göklerde gezdire gezdire aradığı bir hilal tebessümünün haresinde susacaktı tüm ağlayışlar
sığındığına biz de sığınıyoruz şimdi elçi’nin başka hiçbir yere gitmemecesine başka hiçbir yüze dönmemecesine başkaca hiçbir vaade kanmamacasına
gecenin kuyusunda pak nefeslere eşlik ediliyor kilitli dudağında bereketin sessizliği açılışını beklemedeler elçi’nin dudağında saklı sevinçli adreslerin hepsi sığınağı oluyor Rahman’ın sözü hüzünlerle yoğrulan, korkularla yıpranan kalpler vahyin tesellisine çağrılı tebessüm eden her yüz gibi hep sıcak hep aşina hep nazlı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hüzün lerle yogrulan korkularla yıpranan kalpler Vahyin tesellisine çağrılı tebessüm eden her yüz gibi Hep sıcak Hep aşina Hep nazlı .
Bu sayfa huzura sığınmak gibi hep. Sanki dünyanın bütün kirinden kaçıp Çok uzakta ve tesadufen önünden geçerken kapısından girip arinilan bir cami gibi. Sonra mimberinde yorgunluktan uyuya kalmak mahşere kadar.
Hüzün lerle yogrulan korkularla yıpranan kalpler
Vahyin tesellisine çağrılı tebessüm eden her yüz gibi
Hep sıcak
Hep aşina
Hep nazlı .
Bu sayfa huzura sığınmak gibi hep.
Sanki dünyanın bütün kirinden kaçıp
Çok uzakta ve tesadufen önünden geçerken kapısından girip arinilan bir cami gibi.
Sonra mimberinde yorgunluktan uyuya kalmak mahşere kadar.