“önce Allah vardı O"ndan önce hiçbir şey yoktu arşı suyun üzerindeydi sonra O, gökleri ve yeri yarattı”
dünya ahiretin üzerinde incecik bir tül oradan buraya ışıklar sızar buradan oraya ışıklar düşer dünyayı dünyadan ibaret bilenlerin dünyadan ötesine körelenlerin hesapları tutmaz onlar hasat mevsimini bilmezler onlar ahret gününden ümitlenmezler
dünyada kaybederiz elimizden çıkar sevdiklerimiz elinden çıkacağız sevdiklerimizin belli ki kayıp edileceğiz çünkü dünya ahretin tarlasıdır dünyasını ahretinin tarlası bilenler bu tarlayı ekerken görünüşte kaybedeceklerini bilirler
en kıymetli canlarının toprağa düşeceğine razıdırlar bir çiftçinin hoşnutluğu ile can tohumlarını toprağa bırakırlar bir çiftçinin umudu ile azalırlar dünyada az alırlar dünyadan hasadı bilir onlar daha çoğunu umarlar tükenenin ardında tükenmeyenin bilirler sonların sonunda sonsuzluğa aşinadırlar
dönüşümüz korkutuyor değişimden ölesiye kaçıyoruz alabildiğine muhafazakarız öteye ilgimiz yok hoşnutuz buradan kanmışız görüntülere hakikati görmeye yüzümüz yok
Allah yolunda meşakkat çekmenin ne çok hikmeti var oysa kim bilir belki taşın ağacın tespihini yapıyor bir yandan huzura yaklaşıyoruz adım adım bir yandan getirdiği heyecan ve coşku onun huzurunda gerektiği gibi olamama endişesi bir yanda iç acıtan burukluk ya Allah’ın bizden beklediği gibi olamazsak
yolculuğumuz belki bir öğle vaktine rastlar daha önce giderken geçmiştik aynı yollardan gecenin belki en karanlık anlarıydı yoldan ziyade göklerde uçsuz bucaksız bir yıldız bahçesinde geziniyor gibiydik yer ile gök arasında burasıyla, orası arasında evvel ile ahir arasında bir bağlantı kuruyorduk sanki
evini barkını ailesini bırakanlar yola çıkanların ayak izi yol boyu bize şahitlik ediyor göçenlerin hikayesi de bizimle evvelden ahire yolculuk geceyle gündüzün birbirine katılması gibi gökle yer arasında bir bağlaç zamanın iki ucu arasındayız güneşte kavrulmuş ovaları geçerken kurşuni tepeleri boz renkli dağları geride bırakırken
dünya ahiret için bir azık yeri bir ekinlik işlerimiz de ahirette hasadını yapacağımız tohumlar sen hiç buğday ektiğinde arpa bittiğini gördün mü
dünya öyle bir yer ki orada bizim azığımız var orada, karşılığını göreceğimiz amellerimiz cennet ve cehennem cennet, tohumunu bu dünyada ektiğimiz bir bahçe cehennem, ateşini bu dünyadan götürdüğümüz bir yangın yeri
haydi… faniden bakiye yeni bir sayfa açalım kendimize bu dünya tarlasına hasadını ahirette yapmak üzere salih ameller ,dualar, tevbeler, ekelim hep birlikte iyilikler ekelim dünyada kimsesiz bir garip gibi çölde yapayalnız bir yolcu gibi olalım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Onlar hasat mevsimini bilmezler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Onlar hasat mevsimini bilmezler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hayatı ve onun öncesini, sonrasını esaslı bir şekilde sorgularken neyin içinde ve ne amaçla var olduğumuz gerçekliğini de yansıtan emek dolu dizelerdi. İlhamınız daim olsun dilerim. Saygı ve selamlarımla.