HAZAN VURDUKÇA YÜREĞİME
Ömürden bir gün daha gitti
Hazan mevsimi esti yüreğime Döktü yaprağımı birer birer Savurdu rüzgar bir köşeye Çöreklendi hüzün kalbime Gün bitti,güneş yavaş yavaş battı İçindeki birikmiş pişmanlıklar bitmedi Beni aramana gerek yok vefasız Karanlığın düştüğü her noktada beni bulabilirsin Ama tanıyabilir misin işte o imkansız İşte o zaman daha çok rahatsız olacaksın Pişmanlıkların ve vicdanın yoracak kalbini Çünkü,bu dikenli yollara sen düşürdün beni Dallarımı kuruttun hazan mevsiminde Sararmış yapraklarımı Toprağa kavuşturdun,mutlumusun Kuşlar bile sevdiklerine kavuşmak için Kanat vururken mutluluğa sessizce Masmavi gökyüzü bile Hazan mevsiminde akıtır gözyaşlarını Kimi zaman haykırarak ağlarlar üzerimize Yüreğimizdeki sevinç gizlenmiştir derinliklere Veda kokusu dalga dalga yayılır acımasızca Hayata veda,güneşe veda, aydınlığa veda Tahta masamda duran kahvenin acı tadında Geleceğe bakıp geçmişe selam durmak vardır Hazanın savutduğu her yaprakta ararım sevgiyi Soğuktan kızaran yanağı,ayazı severim en çok İnsan son durağa yakınlaştığını hisseder Sonbaharda,nasıl ki yapraklar sararıp Sıkıldıkları ağaçtan ayrılarak yok oluyorsa Ruhumuz derin uykuya dalar bu mevsimde. Hüzün dolar içimiz Ve,yüreğimiz öksüz kalır sanki hazanda YEŞİLIRMAK |