21
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
7139
Okunma
selvinin gölgesinde
koyu derin bir uyku
üzerinde düz hiç buruşuksuz
mavi bir çarşaf
durgun ve sakin
kendi gölgemize yabancı olduğumuz zamanlar vardır
taşlar yosunlu
kıyılara vuran dalgalar ölümcül hüzünlüdür
ne yanıma dönsem kahır
ah! taş olsaydı sol yanım
dil ahraz / söz sağır
zühre olmazsan geceme
karanlığa karışır gölgem
ellerinde sarı kasımpatları
düş yordamı gözlerimde terler suretin
gece inler susuşlarımda
serpildikçe toprağına özlemim
gülüşüm vurulur gamzelerimden
savruldukça boşluğun içinde varlığım
sıyrılır gözümden yaşam perdesi
…
gittin …
durdu zaman
kurudukça bozkır bakışlarımda an
akmaz oldu umut çeşmesi yarınlara
yağdıkça yandım
yandıkça üşüdü avuçlarıma dökülen yaşım
üveyliğim şahit
açılsa toprağın şefkatli bağrı
sığınsam sıcaklığına
uyusam
uyusam
…ve hiç uyanmasam