aRTıK BüTüN ŞuBaTLaR öLüM ReNGiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "birlikte astığımız resmin hala duvarda
hiç indirmedim canım babam öyle güzel bakıyorsun ki bana ANLATAMAM bazen dertleşiyorum seninle uzun uzun biliyorum beni duyuyorsun gözlerimden dökülen yaşı ellerinle siliyorsun" önce gurbet çaldı seni benden sonra kaçınılmaz son bir ağrı mıh gibi oturdu şurama dindirebilene aşkolsun . . . baba demekten aciz hallerimle ağzımın kıyısında tarifsiz bir sancı kaburgalarım törpüleniyor ölüm ateşinde provasız giyiyorum yedi kat yetimlik elbisemi şeker tadındaki bayramlık hevesimi tamamen yitiriyorum vazgeçiyorum kendimden ve yolunu gözlemekten o mahalle başında babasının gurbetten dönmesini bekleyen çocukluğum kar tanelerinin arasında savrulup gidiyor gözlerimle görüyorum buz gibi toprakla örtüyorlar üstünü çıkarmak istiyorum ellerimle sarıp sarmalamak artık yetmiş kat derinlikteki matem defterine yazıyorum şiirlerimi gözbebeklerimin yeşili, mavisi, grisi yok olup gidiyor boşluğa bakıyorum uzunca süre gamzelerimdeki titrek gülümseme yetmiyor ruhumun kanatlarını kırıyor gurbet rüzgârı kendimi uçurum kenarına bıraktığım günden beri yüreğim yerinden ha çıktı ha çıkacak buğday yanığı saçlarım öyle çok özledi ki şefkâtini uykular haram yine bana baba sen gittiğin günden beri bütün şubatlar ölüm rengi ... dön artık baba dön küçük kızın seni çok özledi |
kalbinizi ferah tutun onlar hep sizinledir
Çok tebriğim ve sevgimle 🌺