YÜREĞİMDEKİ NASIR
Öyle acır gibi bakma şu gözlerime
Her damlam yol olur inan cehennemine Kaç defa yara aldım kaç defa ölümde Yine de gönlümden atamadım ben seni Kurşun değildi bağrımı delip te geçen Kurşundan da beter sözlerindi öldüren Aşk değilmi Ferhat,a dağları deldiren Sonunda amansız derde düştüm sayende Takvimden yapraklar sararıp düşünce Zemhiride yaz geliyor yârim gülünce Bilir misin kıymetimi birgün ölünce İşte o gün sen bensiz öksüz kalacaksın Yolcusu olmayan bir duraktır yüreğim İçim buz tutsada yine seni beklerim Karlı dağ eteğinde gelincik gibiyim Bir gelsen erirdi içimde karlı dağlar Sokuldum gecenin gamlı soğuk göğsüne Kaç ölümden sonra sabah olacak yine Üşüdüm buz tuttum ben sensiz gecelerde Sanırım ki önce ecel bulacak beni Donmadan şu kalbim ateşe ver geceyi Tamamla şiirde eksik olan heceyi Kimse çözememiş aşk denen bilmeceyi Çözelim de tarih bizi yazsın sevgili Çekipte gidersem birgün bu sevginden Bak bu son sözlerim sana kefaletimdir Dökülünce günahların bir bir gözünden Ölüm fermanına sebep ihanetindir Yüreğimi nasır tuttu şimdi sayende Bu amansız derdimin şifası tek sende Ölüm olup gelsen bir gün kefen elinde Seve seve giderim ecelim peşine Dilsiz ve çaresiz yanıyormuş yüreğim Adını sen koydum içimdeki ecelin Yüreğine bağ olsun her an bu vebalim Kimsesiz mezarlığına gömdüm ben seni |
Yüreğin ve kalemin hiç susmasın...
Selam ve saygılarımla...