KIYAM ET
Yüreğim kaç fırtınaya esir düştü bilinmez
Ruhunun arka sokaklarında Sessiz çığlıklarım Kurak gözyaşlarım var hayli zamandır Artık bildiğin gibi değil bilmediğin haldeyim Sensizliğin fırtınasına tutulmuşum Sürükleniyorum uçurumun kenarına Önümde ölümden bir kurtuluş Kalbimde sen Binlerce kelebek kanatlanıyor o anda Kaç kurtul diyorum yüreğim kaç kurtul Sana göre değil bu sevda Hangi gülüşe hangi bakışa peşkeş çektin kalbini söyle eyy sevgili Beni benden edip gitmek te neymiş Sensizliğin arifesinde Bu keşmekeş hayatın içinde Öğrendim ki seni sevmek haddim bile değilmiş Bu bir cehennem bu bir kıyamet İçimde tarifi imkânsız acılar var sayende Yaralı yanımla iyileşen yanım küs birbirine Yine de diyorum Yüreğim sukût et sabret Hadi sevgili hadi biraz sevgi lütfet Kalbimin sırça köşkü yıkılıyor yokluğunda Bin zehirli sarmışıkla dolanmış etrafım Eli gül dili zehir Daha kaç pranga eskitir bu yürek Daha kaç kez ölümle yüzleşir bedenim Bu zembeleği kopmuş dünyanın içinde Şahadeti dilime seni gönlüme hapsettim Önce sensizlik sonra ölüme meylettim Bak yine aynı uçurum Bak yine ben ölümle başbaşa Aklımda ölüm kalbimde sen Kalbimi bırakıp avuçlarına gidiyorum İçimde binlerce kelebek kanatlanıyor Düşmemem için yüreğimden tutuyor Hadi tam zamanıdır şimdi Kelebekleri utandırma Yaa gel kıyam et Yada bırak kopsun kıyamet |