İMZAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Biz aynı topraktan yoğrulup geldik
Atamız, yurdumuz, yuvamız birdir. Düştük, yenilmedik, doğrulup geldik Sevdamız, davamız, devamız birdir... Bilmezler ki aramızdan su sızmaz Bizim yasamızda ihanet yazmaz Altının tozu da altındır, tozmaz Sütümüz helâldir, mayamız birdir.
Biz ne kışlar gördük,ne fırtınalar,
Kuvvet aldık çamurundan, karından. Durur dizimizde eski yaralar; İmza gibi çocukluk yıllarından. Bu toprağa bağlıdır köklerimiz, Köklerinden açar çiçeklerimiz. Arıtmaya gerek duymaz, tertemiz; Şifa akar soğuk pınarlarından. Sivas’ımın karı, kışı bol olur, Toprakları rahmet ile yoğrulur, Yeşil gözlü,gür fidanlar doğrulur; Çiğdem, nevruz açan bayırlarından. Âlimi, aşığı çoktur Sivas’ın, İçinde nâmerdi yoktur Sivas’ın, Sivas’tan ayrılan yansın ağlasın; Geçen pişman olur sınırlarından. Karı, kışı bize değildir zûlüm Kışın üşür, yazın ısınır elim Baharda dağları allı bir gelin; Mor menekşe kokar bozkırlarından. Hicranî, yetersiz kelâmım, sözüm, Anlatmakla olmaz, gelin bir gezin Ölürsem taşıma Sivas’lı yazın; Dertlensin görenler kâhırlarından. Nûriye Akyol 23/1/2022 Görsel: Sivas, Çifte Minâre |