Yankılar
Kısırlıklı kalbimin kapıları, kıpırtıları fısıltılı,
Öksürüklü ciğerlerimde teneffüslerim üzüntülü, Ağlayamıyorum diye ağlamak istiyor gözlerim, Bu nasıl bir kısır döngü, Bu acıları kaç asır gördüm, Yalnızlığım beni içime kaç sefer gömdü. Bir gün bir saat bile yaşamadan, Nasıl böyle büyüdüm, Mezatlara düşmedim ama eskidim, çürüdüm, Aşk hayalleri dahi bir bütünün yarısı etmedi, Bedenim bir kukla oldu ruhum ise kötürüm. Ne urgan asacak tavanım var dayanıklı, Ne cebimde silah alacak param, Ardımda pek de bir şey yok aslında, Nerede o eski cesaretim!? İntihar bile lüks olmuş, Nasıl da gülünesi bir durum, Aklım zindan oldu, anahtarım ölüm. Yansımalarım, yankılarım, suretlerim, Beni gölgelerle, karanlıkla örtün, Katran rengi duvarlarıma, siyaha bürülü döşeğime, Beni tımarhaneme götürün. |