SEV RENGİNDENSevgili senden uzaklaşalı kilometrelerin gözünde yaş kalmadı . Yollar kendini paraladı. Hasret fedainin elinde zehirli hançer olup gökyüzünün güzeli turnaların kalbine saplandı . Sevgili yol kabul ederse divanen olup uzun bir sefere çıktım . Yol bana yoldaş olacak. Dağların koynunda sabahlamak istiyorum . Derelerin kalmışsa temiz sularında bedenimi arındırmak... Yolboyu ğöğe başkaldırmış alıç ağaçlarından yemişlerinden koparıp midemi , ruhumu doygunluğa ulaştırmak sonra eğilip yeryüzünün ve gökyüzünün huzurunda secdeye durmak... Uzaklardan bir çağrı geldi , deli taylar bizi bekliyormuş çok da vakitleri yokmuş . Annem yazmasını ağıtlara bağlamış . Beyazlar barışa karışmış ak yerine al beyazlar... Kalk gidelimli çağrıya kulak verdim . Kalktım ve menekşe gözlü atların yaşından avuçlayıp içtim bir ikindi vakti . Yolların gamlı yüzüne yüzümü sürüp sıcaklığını hissettim. Yol bana ayna oldu yol bana göz/ kulak oldu. çocukça soytarılıklarımı da koyup heybeme mekanı terkidiyar ettim. Yol bana nehir oldu yol bana ova oldu salkım saçak üzüm tanesi kokun sinmiş kankırmızı şarap oldu sev renginden. Yol bana rızık oldu , yol bana ansızın karşıma çıkan kuyruğu beyaza çalan tilki oldu . Bir gülüm eksikti ... Yol bana nefes oldu . Nefesimin kundağına beledim yılların özlemini . Yol bana soluk soluğa sevişmek oldu yarsız gecelerde . Yol neyi kaybettiğimi bilmeden aradığım kaybım oldu. Yol üç vakte kadar açılacak kısmetim oldu. Yol bana kimsesizliğimin sığınağı oldu ölgün gecelerde. Yol üçbeş günlük ömrümün s’onsuzluğu oldu... Bir bilsen sevgili , yol bana ne olmadı ki... ama bir sen olmadın yol bana... |
Bu gece
Şiirle yolculuğa çıktım yoldaşlık eti bana
Kah daglara yaslandım
Kah dere kenarinda oturdum dinlendim
Güler verdi özlemimi giderdi
Yaşatı her dizesiyle
Bilsen kaç kere okudum bileklerimle siliverirken
Şiir hayatın ta kendisiydi
Eserinle gurur duy canım tebrik ederim
Iyi geceler
Sevgilerimi bıraktım