DAĞLARA MI DESEMVar bir sıkıntı geçmez ki bakarız ufuklara Kesişir çizgisi kıvrımlarıyla engin dağların Susun artık kederlerim beni yormayın Kümelenmiş kuşlar geçer gün batımında. Kimselere denmez şeyler, birikir de birikir Külliyatı olsa bunun ne fayda verir Sabır ve tesellilerle dik durur başlar Akşam vakti mora döner ufukta dağlar. Kıvrımlarıyla yollar geçiyor üzerinden Kiminde bağrını deler bir kara tren Hayat bir çizgi değildi, durakları var Dağların heybetli başı her dem kardadır. Kasıp kavurmadı mı onca sorunlar Güneş değmemişse ağaca o yosun tutar Ne varsa şu özde güç alır kökten İnadına uzanır göğe rahmet beklerken İç kemiren duyguları ben de bekletmem Bir sırdaş bulamadım ise, dağlara mı desem. Yalnızlığın sesi, soluğu ve zemini Bağrında uyutmuş çokça aşkla gezgini Nasıl da tutkunuyuzdur bıktık kentlerden İlk fırsatta yolardayım bekle sen beni. Işıldasın eteğinden dökülen sular Cana can katandır ki o, meltemse rüzgâr Kuytuları keşfediştir bu, işte macera Dökülür sözler dillerden ulu dağlara. Varsa elde bir bağlama, bakın tınıya Mukayese bile edilmez bu sıradanlığa Değme keyfimize sakın, aksın esenlik Hafiften çiseleyen yağmur merhem yaraya. Düşsün her bir yaprak solarken ömür Hazanın eteğinde bu, solan bir güldür Her şeyi dert etme hatta dertleri öldür Gülmeye hasrettin çoktan, o gün bugündür. Oğuzhan KÜLTE |
Selamlar... Saygılar.