özlediğim ranzam
her türlü ihanete hazırdı bakışlar
yıllar geçti ve bir sokağa hapsetti gülüşleri rüyalar ve senin gülüşlerin güneşten bir damla içime çektiğim unutmak fakat hatıralara sadakat kalbimde izinsiz bir nümayiş gibi saklı hayatlar karalar bağlamış kadınlar aydınlıkta sanki çürük kamelyalar gibi düşüyor saksılar hayallere böcekmi dedin farkındalığın mahzenlerinde su böcek mi dedin kan tüküren ıssız duvarlarına evin korona hızır gibi yetişti imdadımıza baharda kalkmış fazlalıklar için gözlerine sürülmüş bu kentin yalnızlığına ölüm neki inançlar için |