üç devrime inanmış adam
uykusundaydı hortlaklar
güneş aydınlığın kıvamında maviliklerde ışıyordu sanki gözleri çağın uykusuna gebe bir soylu şarkının sözlerinden taşan ağıt hor görülmüş topraktı sanki gözleri susamış yapraklarda sendika ve grev emeğin bilendiği yıldızlarda vardı kamaşma üç arkadaş tenhaya çekilmiş çınarların gövdesinde baktılar üç şehre yaban için sürülürken toprak güneşin sarardığı bir demde dağların şarkısıydı halkın omuzlarına yüklenmiş bitmiyordu göçebelerin kahrı ululukla zehirlenmiş güvercinler yankısında vardı sanki bağ bahçede serpilmiş kızların bakışındaki alev vurulmak istense de damga atların kişnediği ovalarda yayılmış sürü bir gizli zaman işliyordu alnına düşmüş perçemini yakınca deniz |