KÜÇÜK PRENSESİM
Ağzından dökülen sözlerin dokundu yüreğime
Yüreğim,sensizliğin kışına hazırlanırken yavaş yavaş Akşamın soğuğu vücudumu sarardı Çınar ağacının ıslıkları ile çınlardı kulaklarım Üşürdğ dudağıma bıraktığın buseler Yüreğinin sayfalarına karıştırırken Sokağında haylaz haylaz dolaşırdım Sabah ezanları kadar kimsesizdim Bir nefes kadar yakın olsan da Uzaktı sana gelen yollar Gökyüzünde yıldızları seyrederken Kısık sesle bana kendinden bahsederdin Her şey öyle güzeldi ki Gönül bahçemde menekşe toplayan prensesleri kıskandırırdın İşte bu yüzden sana küçük prenses demiştim Seni hayal ederken yüremin en güzel yerinde olurdun Başka bir yeri yakıştıramıyordum sana Bazen sen güneş olurdun içimde,ben ise yıldız Düşünsene,güneşle yıldız yan yana gelirmi hiç Görebilir misin o yıldızı,göremezsin Ne zaman güneş batar, kaybolur Yıldızlar o zaman belirir gökyüzünde En son baktığımda bir yıldız eksikti Artık o yıldız gözükmese de Güneşle doğup,güneşle battığını biliyorduk Fakat,ne sen görebiliyordun o yıldızı,ne ben Kulağıma fısıldamıştın,beni çok sevdiğini... Öylesine mutluyduk ki ikimiz Tüm yılların acılarımızı atmıştık sonsuzluk uçurumuna Sende kalmak istiyordum Bu yüzden kabul ettim seni kalbime YEŞİLIRMAK |