görklü gecenin kucağında gümüşi yıldızlar içinde düğüm düğüm düğümlenen gizem çöz çözebilirsen hadi aklı evvel usum tutkuya çiçeklenen ömrün kaç baharı kaldı
açılsın perde başlasın oyun sıkı tutun rüyanın ucundan savsak kollarım sisli pencerelerin ayazına düşme karlı kışlı gecelerde eli ayağı uyuşuk perdelerin kıpırdamaz oynaş gölgeleri çekilin yolumdan oyunun başrolü benim kaptırmam kimselere zihnimin labirentlerinde koşturan haylaz çocukluğum yorulmadın mı hiç masamdaki kağıtlar ucu kırık kalemler saksıdaki telgraf çiçeğim anlamıyorsunuz tadı tuzu yok bugünlerde siyahbeyaz resimlerin sofadaki aynamın
her gece sırlanır uykusuzluğun ayakları gece nöbetlerine çağırır beni bilinmezliğin gizemi esrarlı kucağına hissederim bazen kalbimin sıcaklığını uzaklardan sihirli bir ay gibi dökülür aşk gökkuşağından yaşam arterlerime uyanır düş koparan masallar -ağaçlar büyütürüm ellerimle kristal çiçekli dallanır uç filizleri dizlerimde uzanırım göğün göğsüne saçlarımda renkli tılsımlar ........... bir kez yakalayıp sarılıp öpsem ruhumu dağılacak tepemdeki gri bulutlar tuzla buz olacak karanlığın uğultusu soyunacak tüm denizler akacak nehirler üstüme üstüme
ama olmuyor uslu durmuyor kollarım ellerim sürekli kurcalıyor yaşam bilmecesinin anahtarlarını çoğaltıyorum bazen özlemekten bazen soğuktan titreşen geçmişin serçe kanatlarını
ah! benim serkeş gönlüm geçmiş geçmişte kalınca güzel ulaşılmaz olsa da geleceğin yolları gaipten gelen bir şarkının mırıltısını üfleyen zamanı bekle anlaşılmaz evrenin dili çözülmez bulmacaları kilitlenir bir sonda ne alimler ne filozoflar nice yollar tükettiler çözemediler sırrın sırrını bulamadılar cezbedici esrarın gizini
olsun yine de bıkmaz uçuk aklım aranır saçılır tüm kelimeler elime çırılçıplak hayalle gerçeğin ortasında çocukluğum koşar gelir kollarıma sarı saçlarında mor sümbüllü hatıralar severim annem gibi sarılırım kendime ıhlamur kokulu vadilerde
açarım evimin kapısını sonsuzluğun mavisine kuşlar uçururum pamuk tarlalarına uğur böcekleri konar omuzuma der-ken tam da bulutlar pembeye boyanırken acımaz toz koparan saatlerin ıslak zembereği tokat gibi çarpar yüzüme
yine de uslanmam hep aynı terane hep aynı oyun olsa da hiç bıkmam sessiz bir filmin kuytusuna ilişir gibi ilişirim ömrün ayak ucuna
sessizce izlerim boşlukta dans eden çılgın hayalimi göz pınarlarımın aksinde parlayan sonsuz ışıkla
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
DÜŞ RESİTALİNDEN UFAK UFAK SAÇMALAMALAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DÜŞ RESİTALİNDEN UFAK UFAK SAÇMALAMALAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İnsan zihni öyle kozmopolit bir olay ki bir kaç salise de nerelere ulaşır ne filmler çevirir sonra da söze dile düşmeden anında önemsiz bir teferruat gibi kaybolur gider. Eğer dile dökmeye kalkılsa ne senaryolar çıkar kimbilir. Böyle bir anımda ben de bir şiir yazmıştım bir kaç saliselik düşünceyle çok ta güzel olmuştu. Aslında zihmimizi arada dillendirmek gayet iyi netice verebilir çünkü orda başrol biziz.
sevgili şairem ne güzel ifade ettin ...gerçekten zihnimizi arada bir de olsa dillendirmemiz lazım buna ihtiyacı var ruhumuzun bedenimizin öyle bir çağdayız ki...çok hızlı akıyor hayat ve şartlar gereği bu içimizle değil dışımızdaki dünyanın getirisi götürüsüyle meşguluz hep içimizde ki o çocuk suskun itilmiş mutsuz o yüzden yaşadığımız zamanın günün farkında bile değiliz o çocuk küstükçe insanlar sevgisizleşiyor bence egolarımıza hırslarımıza tatminsizliğimize koşuyoruz hep birlikte ama herkes birbirine yabancı herkes birbirine düşman sanki...işte ben bunu istemiyorum arada bir durup bakıyorum nerde içimdeki küçük ben nerde ruhum baktığımda hepsi farklı yerlerde onları özlüyorum eskisi gibi daha çok gülmek kendimle meşgul olmak doğayı börtü böceği bile ağaçları bitkileri dingin kafayla izleyip onları da sevmek ruhumla bir olmak istiyorum bedenim ayrı bi dünyada ruhum ayrı bir yerde zevk vermiyor yaşam...arada bir şiirde de olsa ya da kendimle başbaşa olduğumda içimdeki çocuğu şımartmak kucaklamak istiyorum ruhumun bedenimden geride ya da önde olmasını istemiyorum...ama dediğim gibi bunları yapabilmek idrakine varabilmek o kadar zor ki... ara da saçmalamak hayatla dalga geçmek hatta kendinle bile...iyi geliyor insana enerji depoluyorsun ki bu çok güzel bişi... ah! sevgili şairem ah! ki ah diyesim geldi ne güzel bir yorumdu beni ve duygularımı hissettiğini hissettim bak o yüzden bu kadar döküldüm...iyi ki de geldin sayfama iyi ki de varsın... bu değerli yoruma çok teşekkür ederim güzel şairem melek yüreğine iyi bak lütfen sevgimleeeeeeeeeee hep
Çok güzeldi,çok acıklıydı,çok doğru, Allah razı olsun sevgi ve özlem vardı, Hakikat vardı,ı , çok güzel yüreğine sağlık çok kıymetli Üstadıem, çok ,akıcı anlamlıydı düşündürücüydü kutluyorum Dualarımla selamlarımla
Eğer dile dökmeye kalkılsa ne senaryolar çıkar kimbilir.
Böyle bir anımda ben de bir şiir yazmıştım bir kaç saliselik düşünceyle çok ta güzel olmuştu.
Aslında zihmimizi arada dillendirmek gayet iyi netice verebilir çünkü orda başrol biziz.
Bitmesin umutlar ölmesin İçimizdeki çocuk
Tebrik ediyorum sevgili flycan
Çokça sevgilerimle 🌹