kar serpiliyor boylu boyunca mecbursun insanı kül eden gama teslim olmaya üzerine kar serpiliyor boylu boyunca içine gamı gömmüşsün işte besbelli üşüyorsun
ruhta bir düğümdür dert dedikleri gah sabırla çözülür gah kirli bir kördüğüme dönüşür kalıcı sanırsın oysa bir müdafaadır unutmamak
kişi yalnız unutmamak için direnirse hatırlar acılar sık sık tozu alınan geniş kalkanlardır tam da hiç dostun kalmadığını düşündüğün bir anda işte zaman tam da o zaman vakit akşama dönmüş ortalık kara yansıyan turunç rengi gece ve gündüzün olsa gerek bu renk ne geceye ait ne gündüze
kış sessizliğinin bel kuşağına düşen ismi bilinmez kanat sesleri uçarken soğuğa soyunmuş dallar üzerinden son turnanın buzu çatlamıştır duymazsın ilk türkü yollanırken hasrete
ilk fırça darbesini bile vuramadan tuvale ve bir ressam göçüp gitmiştir hiç kesişmeyen çizgileri çizmeden ellerini yıkamadan… yani siyah ve beyazdır sönen ateşlerin tüten dumanlarında kokan ve gridir zaman
tüm dertler silkinerek uyanır can suyuna kavuşmuş sanki neden başkaları gibi diye başlayan cümleler sıralanır dil tespihine gibi bıçağı hiç pas görmemiş ne tehlikeli bir kelimedir köhne eşkıya kadar acımasız
ayet okumaya başlarsın “insanlar bütün ümitlerini yitirdikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayan O’dur. Gerçek dost ve koruyucu, her türlü hamde layık olan O’dur.”
sesini dinlersin bir daha okursun, bir daha, bir daha, bir daha çok defa... gerçek dostum beni affet bazen bazı şeyleri anlamaya gücüm yetmez dersin
oysa adını anmak bile nasıl da yetiyor sana anla yüreğine ateş basmalarından ne kadar sıcaksın bir bilsen bütün varlıklar bütün ölümler çimenlerin üstüne düşen yapraklar gibi adımlarının sesi duyulmaz çok uzaklardan
güvercinler de iniyor yere en çok da toprağın hikayesini merak edersin eski bankın kenarına kurulup içteki dertler de kurulur tıpkı saat gibi öz sahibinin eliyle bırakırsın bir kenara kırmayı kırılmayı aynı efkarın eşiğinde çayını yudumlarsın
şadırvandaki su donmuş zaman donmuş dünyaya yetişmek telaşı devrilip düşer yere ne yerlisi ne yabancısısın kendinin aslında kar hızlanır her kar tanesinde bir bahar saklıdır
camdan izlersin etrafı nefesin camı mühürler rahmeti yayana sesini duyurmak için tam vakti nefeslensen biraz dursan dinlensen ellerinle yoklasan tutsan sonra en büyük acını bulsan tek hamlede otursan nefsin karşısına sabahlara dek çarpsa kapıları yüzüne
aldırma sakın yağmur indirecek dost yanan yüreğine her derdin birde çaresi var insanı dosta çağırır dertler ayazlı gecelerde üşüyorsun ve hatta korkuyorsun kar yağıyor gerçek dostun rahmeti her gönle anlayacağı lisanla tane tane anlatıyor abası yamalı bir derviş gibi
fırlatıyorsun bulutlara küllenmiş hatıraları belki ilk sabah heyecanın gibi bir hoş geldin nidası kulaklarını çalıyor söyleyeni bir bilsin veya bilmesen de olur kimden geldiğini gözlerinden öperken gecenin son saati
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
fırlatıyorsun bulutlara küllenmiş hatıraları belki ilk sabah heyecanın gibi bir hoş geldin nidası kulaklarını çalıyor söyleyeni bir bilsin veya bilmesen de olur kimden geldiğini gözlerinden öperken gecenin son saati
Hissedilerek ve içtenlikle harika duygularla yazılmış muhteşem güzellikteki şiiriniz için gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım. Kalemine ve duygu dolu yüreğine sağlık diliyorum. Sonsuz selam ve dua ile. Allah'a emanet olun. Hayırlı Cuma akşamı diliyorum.
Akıcı,özenli ,bir o kadar da ustalıkla tamamlamış dizeler. Okuyucusuna zevk veren bir çalışma olmuş Tebrier. Emeğinize yüreğinize sağlık Hocam Selam ve Saygılarımla esen kalın..
aynı duygularla okudum
'ruhta bir düğümdür dert dedikleri
gah sabırla çözülür
gah kirli bir kördüğüme dönüşür'
..........................
Yine gıpta ve beğeniyle okudum
N0t:Divriği dağ köylerinden
Avşarcık'tan kuşlardan selam
çiçeklerden kekremsi koku
dağlardan dağ rüzgarı getirdim
30.11. 2023