boşluğun en koyu yerinde hareketsiz yatıyor her şey sığınaklar oluşuyor dört bir yanda sabahın yamacında aydınlığa ulaşıyor hepsi kırık dökük düşüncelerle
ruhumu kat kat saran sert kabukları birer birer soyup bir kenarda biriktiriyorum ona yaklaşıyorum biraz daha her yaklaştığımda bu dünyaya ait olamamışlığın acısını hafifletmeye çalışan bir dünya yabancısı görüyorum karşımda
işaret parmağıyla gösterdiği bir yöne kafamı çevirip baktığımda hazin bir manzarayla karşılaşıyorum yüreğimi burkan içimi titreten…
sessizken ve suskunken beklerken ve unutamazken kanarken yaralarım gelmelerin muhtemel olduğunu bilmek yetiyor bana şuurumun karanlık bölgelerinden yükselen çığlıkları susturamıyorum çığlıklar haykırış oluyor haykırışlar öfkeye inkılap ediyor çok basit cümleler çok basit jestlerle konuşuyorum ruhumla hiç bir fikri yok benim hakkımda
beni uzaklara götüren ya da beni ötelere sürükleyen düşünceye dalıyorum yapmak istediğim ne çok şey var oysa bir kısmı evvelim bir kısmı ahirim bir kısmı bana yazılmış enestüden
kutsal nefesin onurlu yolculuğuna hicret etmiş gibi ikindi zamanlarına gölgeler yürürken uçsuz bucaksız uçurumlara uzanan benim gizemli ışıklar keşfediyor en kuytu yerleri her azılı hezeyanla kızıl alevler parıldıyor yıldızlardan ufuklarıma tutunuyor bir kaç yıldız birkaç umut
çok zor kendini bulabilmek dünyanın ıssızlığından buhranlarından yüreğe söz geçirmek çok zor insanlarla yapamadığım için kendime saklı ve gizli olduğum için çok zor
içgüdüsel bir şey bu yaralıdır her ruh bazı ruhlar bu yaranın türküsünü çağırır şarkısını söyler bazıları daha da yaralıdır içinden insanın çekilip gittiği yıkılmaya terk edilmiş yerlerde geride bırakılmış acılarla yürekten yaralıdır
çiçeğin açması, suyun akması, toprağın tozması için yaşamaya başka bir yol bulamadığım için yaşamayı bilemediğim için kelimelerin kalbine kalbimin sözlerine saygı duyduğum için var olduğum için gam yok, Allah var sonsuz bir düzlükte yeniden buluşmak var
zamanın içinde akmak var bahçelerden, kanallardan, havzalardan yıllarla sarmalanmış sonsuzluğa açılan kapılardan yol almak var durmadan, ama hiç durmadan ileriye doğru yarına vurulan ilahi bir damga gibi Allah’ın yarattığı dünyada vaktin ve mekanın yüzüne nakşedilmiş bir sözle Allah’tan başka galip yok
mekanın sahibi O’ yolun sahibi O’ akar giderken, bin dua, bin tevbe niyetine binbir değişimle yürür giderken tek galibe boyun eğmek var karlı dağların ,soğuk ikliminden çölden vaha doğurmaya doğru yolculuk ederken bahçelerden, kapı kenarlarından, avlulardan geçerken koca yılları bırakıp gitmek var
kendimi yeniden gözden geçirme safhasındayım manevi arınma mevsimindeyim günahlardan arınmak noktasında murakabenin ve olgunlaşmanın rotasındayım zihnimi temyiz etme aşamasında kendimden azadeyim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Boşluk şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Boşluk şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.