Ve çocuktumAynı yıldızların ateşi vururdu Füsunkâr gözlerine Gözlerin mavide buğulanırken Sebebti yüreğimdeki ölüme Eskiden çok eskiden Oturur yıldızlara bakardık Sen derdin Gün batımı yeni bir doğumdur Sonra oturur yıldızları sayardın Bir yol vardı, ayrıldı Karanlık bahçelerden Günah dolu Oysa ıssızlığa bakan gözlerim bir yaranın inleyen sesiydi Çocuktum, On beş yaşında, bir kadına âşık Leylakların kokusu, çiçeklerin sevinci Gözlerinde Çocuktum Yüreğinde esrik gecelerden bir arzu İsimsiz Yazgısı siyah Avuclarinda yitik bir arzu Avuçlarından kanatlanan ah o kadın Beyaz bir güvercin Bir ıslığın dilsiz ezgisi Dönüyordu Umutsuz bir aciyla Yıldızsız göğün altında Ve çocuktum On beş yaşında ... |