SARMAŞIK VE KAVAK
Sarmaşık ve kavak aşkı
İçimde yara: Sarıldı sarmaşık ince uzun bedene Yükseldi ta gökyüzüne Rüzgârın uğultusu kulaklarda İlahi bir türkü Sarmaşık yükseldikçe Ateşi yuttu Kavruldu kavak Kavak: Bozuldu sessizliğimin huzuru Tel tel Yaprak yaprak Uçuştu Titrek dudaklarımdan öpen Kuru yapraklar Sarmaşık: Kimimiz aşktan Kimimiz de ayrılıktan Düştük yollara Kervanımız yolcu Kervankıran da gözlerimiz Koptu yollarda Sevincimizin son halkası Gönlümüzün cevapsız bilmecesi Candan bir parça karıştı Ömrümün her anına Saplandı göğsüme Ateşsiz cehennem Kavak: Hissediyordum Avuçlarımda yüzünü Çizgi çizgi Kokusu bir tutku Yumuşacık bağrımda Saçlarının iki ince örgüsü Omuzlarımda İki beden Bir ruh Kayıp diyarlarda Sarmaşık: Rüzgârın harında eridik Çığlık çığlığa Aşındırdı kaldırımların yanaklarını Süzülen yapraklarımız Ağaçlar hüzünlü Göç yollarında kuşlar Ağlamaklı Kavak: Ölüm uykusu bu Gözleri görmeyen canlarda Sevdası bende Ağlamak ayıptır sanma Öksüz kalmış sonbaharda |