Hayat literatüründe- Kitab-ül Hüzünhayat ; kitab-ül hüzün içine ölü doğan zaman- gün’eşe yakın sayfaları bir ömre yanmışların kimi yıllara eklemli okumalarıydı kimi saniyelere kıvrılıp sararmıştı yaprakları içeriği başarı öykülü armağanı irice kitaplar bir çentiğin izinde arar mutluluğu,önsözü/ -’ödüllerin boğduğu büyük dâhi ve dahi gurur okşayan övesiye sıfatlar’ ânlık keyiflerin köpüğünde -yalnızlık- edebiyatın bir nobeli kaç sefalet ediyor ? insan odağında ; köylüsü havalısı çerçisi mayın eşeği ve yuvası ve bacası ve içten eğlentili cıvılcası ve bolca bağırışlı çocuklarcası gözlerin can ferinden akan kalabalığı devasa bir hazirundu çizilip yazılan !. devlet eliyle geçimi tenkitle ürettiği kitlelerce ’siyasi düşman’ sorsam kucağında bir nobel heykelciği ister misin şair ? karabasan kaldırır düşünde linçlere dair,çarpılır aynadaki suretin //cebindeyse kırık bir kalem bir kaç küfür vesair ! en iyi şiirimi ilhâm salıncağında uyurken ç’almışlar düşümden her gece kayıp hafızamın çelişkisinde yatarım,bensizdir yastığım ki kitap olma hevesindedir ısrarlı satırarası gözyaşı yağmurları alnımıza vurulan mühür hüzün mü ? başlığına Hayat yazan keder sayfaları neden ıslak ıslak iklim-i hazan doğumlu mu şiirler ! yoksa edebî isyan saatini mi bekliyorlar... .. 9 Kasım 2020 |