GÖRDÜM BENÖldü diyorlardı sana! seksen beş yıl evveli Özleminle yanar gönlüm seni sevdim seveli Dize getirmiştin hani, hem de yedi düveli Gözlerinle karanlığı boğduğunu gördüm ben Hasret kalmıştı bu millet müjdelere, mutlara Bir mucize bekliyordu haykırıp bulutlara Susuzluktan çatlamaya yüz tutmuş umutlara... Yağmur olup gökyüzünden yağdığını gördüm ben İnsanlığa çığır açan emsalsiz cüretinle Türk soyunun odağısın tertemiz suretinle Ve kendi bendinden taşan eşsiz azametinle Bir çocuğun yüreğine sığdığını gördüm ben Seni yazdık bu vatanın toprağına taşına Emanet ettiğin bebek! erişti yüz yaşına Cumhuriyet sevdalısı milyonları başına Dalga dalga toplayarak yığdığını gördüm ben Alibaba’nın gönlünün, ey sarsılmaz habibi! Bil ki; asıl makberindir yüreğimin taa dibi Örselendikçe güçlenen Zümrüdüanka gibi Her On Kasım küllerinden doğduğunu gördüm ben Mut: bütün özlem ve isteklerin tam ve sürekli olarak yerine gelmesinden duyulan kıvanç, mutluluk. Cüret: korkusuzca davranış, yüreklilik. Suret: biçim, görünüş. Habip: sevgili, dost. Örselenmek: yıpranmak. (Zorlayıcı bir zaman diliminden geçen ve yıpranan kişileri tarif etmek için kullanılan bir deyim.) |
O'na olan özlemler hiç bitmeyecek
Ve sen beni "her yazdığın şiir güne layıktır" düşüncemde asla yanıltmayacaksın belli ki
Yüreğine sağlık kardeşim
Selam ve sevgiler