EzopMasalları[ italik ]Gecenin örtüsü, yıldızların hüznü altında, bu dizelerin içindeki aynaların ardında gizlenen düşüncelerin yankısı gibidir ezop masalları... Senin gitmenle oluşan yalnızlık karanlığımda, Zeynep adını andığım eski masallar, Kibirli kaburgalarımın altında gizli, Utanmaz bir çağlayan, umutsuz bir nehir. Aynalar oynar beyinle, bir oyun gibidir, Gökyüzünü delen şimşekler gibidir, Tanrınızın duymadığı mektuplarımdır, Oku, oku, oku, hepsini oku. Kim kendi aynasında utanmadan ağlayabilir? Tüm geç kalmışlıklarımla birlikte, Ayakları kesilesi bir kıtmirim ben, Tüm kutsal gecelerin dualarından af dileyeceğim. İblisler tüm varlığımı çaldı, Kapımda sıkış kaldım, Dört kitap, bir tanrı, Ve pis bir yaşamak. Bak bak, neler oluyor, nerede deli olduğun? Ben Muhiyddin’im, Peki, ben nerenin delisiyim? Bir insan aşkla nasıl giyer bir yangını üstüne? Ve bir hiçlik nasıl içilir kana kana? Beşinci kadeh, ilahi gözyaşlarının basamağıdır, İşte beni ört, aykırı ıslıklarının kabuslarıyla, Zaman hep o şarkının deliliği ve kahkahalarıdır, Gel, annemin yakın gözlüğüyle bir bak Tanrı’ya, Kan ve irin, Ezop masalları Zeynep |