Gecenin bir yüzü
Gecenin bir yüzü.
Hangi şehir kutsar karanlığı sokak lambalarının şavkında? Hangi yıldızda gizlidir zamanın izi? Hangi şehir yanmıştır güneşin öfkesinde? Neyi bilmek istersin bilinmezliğin dehlizinde. Sorgun cümleler mi esir alıyor ruhunu? Neyi çözmek istersin, kıt aklınla? Zamanın alnına çizdiği çizgiler dile gelir mi? Unuttuğun yaşanmışlıkların belleğinde can bulabilir mi? Dehlizlerinin maphusanelerine ışık doğmaz. Duyguların, duygusallığında hayat bulmaz. Düş yangınlarında yandığın zamanın izi güneşte hayat bulmaz. Anlamını yitirmiş cümlelerde mi arıyorsun anlamsızlığın anlamını? Sözlerin şiirselliğinde bir söz olup, rüzgârların bağrına atıp kendini özgürlüğün kollarına, uçmanın hazzını yakalamak istersin ya hani? Onun haddelerinde üşümektir bunun bedeli. Kuytu bir köşede ısınmaktır özgürlükten vaz geçmenin önemi. Zaman geçer, kuşlar göç mevsiminde göçer, sılan, çocukluğun olur hep! En güzel gözlemlerin çocukluğunun gizeminde gizlidir. Ruhun çocukluğun ile sözlüdür. Bir gaz lambasının ışığında saçlarının yandığı zamanı anımsar gözlerin. O ışık kendi küçüktür ama, çok büyük bir anı bırakmıştır, O ışık senin nura olan merakını anılarının içine yazmıştır. O ışık seni, gerçek ile hayali düşlerinin arasında bırakmıştır. Her şey arafta gizli aslında, bı taraf olamaman merhalelere zorlamıştır. Çoğu kez gerçeklerden kaçtığını sanıp; kendini düşsel algılara bıraktığın anda, gerçekler senin bir adım önündedir. Ayrılık korkusu senin tam da canındadır. Gök yüzünün bir harman yeri olduğu saatlerdir senin saltanatın. Gecenin bir yüzü sen, bir yüzü de, maceralara yelken açmaya meyilli atın. Oysa şu koca zamanın içinde bir kum tanesidir yaşadığın. Tuncay Aytaç |