TamaraŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Van Gölü’nde irili ufaklı 4 ada vardır. Bunlar sırasıyla, Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adalarıdır. Adalar tarihi ve turistik özelliğe sahiptir ve 1990 yılında arkeolojik sit alanı ilan edilmişlerdir. Bu adalardan en çok bilineni ise hiç şüphesiz, barındırdığı efsanesiyle adından söz ettiren Akdamar Adası’dır.
Âşık olduğu Tamara için Van Gölü sularında canını veren genç çoban ve Akdamar’ın hüzünlü hikâyesi şöyledir; Efsaneye göre; Vakti zamanında bu adada yaşayan Ermeni baş keşişin, güzelliği dillere destan Tamar adında bir kızı vardır. Adanın çevresindeki köylerde çobanlık yapan bir genç bu kıza âşık olur. Genç çoban Tamar’la buluşmak için her gece adaya yüzer. Tamar ise her gece, karanlıkta yerini belli etmek için onu bir fenerle bekler. Bundan haberdar olan kızın babası, fırtınalı bir gecede elinde fenerle adanın kıyısına iner ve sürekli yer değiştirerek gencin boşuna yüzüp, gücünü yitirmesine sebep olur. Yüzmekten gücünü yitirip, yorulan genç çoban boğulur ve boğulmadan önce son nefesiyle "Ah Tamar!" diye haykırır. Bunu duyan kız da hemen ardından kendini gölün sularına bırakır. O günden sonra ada Ah Tamar! İsmi ile anılmaya başlanır. Önce adanın adı ‘’Ahtamara’’ iken zamanla dil evrelerinden dolayı günümüze kadar ‘’Akdamar’’ olarak gelmiştir.
...
Dudaklarımda isminle son bulan, Yorgun bir masal biliyorum, Tamara… Bir sen düşlüyordun. Aşkların en yorgun olanını, Gecenin ve karanlığın en ıslak olanını, Sırrını yalnızca senin bildiğin, Işığı oluyordun zamansız akıbetimin. Birlikte besliyorduk, Gecenin en yazık vebâlini. Ayrılığa yazgılanmış ömrümün emaneti oluyordu bu vebâl. İsmin damlıyordu dudaklarımdan, İsmin ile boğuluyordum Tamara… Bir sen şâhitlik ediyordun. Salâ kadar zamansız ölümüme, Derin suların susuzluğuna... Sonra şavkın vuruyordu günahsız dilime, Ve ben ölüme uyanıyordum… Ah Tamara… Biliyorum yüreğindeki intiharı. Ağlama sakın! Gözyaşların dalgalara karışmasın. Avutulmuş dalgalar çoktan uyudu. Mabedin not düşsün ölümüme, Herkes ölümümle sevsin seni. 21.11.2011 |
Ve ne hazin ve de ne kadar ibretlik..
Aşılamayan maniler ve canını câna feda edenler..
Gerçek sevenler gözünü kırpmadan canlarını verirler..
Biri vefat etse diğeri de üzüntüsünden vefat ederdi..
Sevmek ve sevilmek! Aradaki bağın gücü çok mühim..
Arada bağ kurulmuş ve gönlü beraberlik hasıl olmuşsa, iki yürek bir can olmuş demekmiş. Birine zeval gelse diğeri hissedermiş. Bu makamın hikayesi işte bu şiir. Şiiri kutlar, Şair'e tebriklerimi sunarım.
Yüreğinize sağlık. Esenlikler dilerim.
Saygı ve selamlarımla