GöremedimGöresim geldi de vardım köylere Tarlalar kurumuş herk göremedim Selam verdim almaz koca beylere Özünü saklayan Türk göremedim. Ne bir eşşek kalmış ne de bir doru Nerde davar hani yayla da sürü Kulağı küpeli emmi’min Nuru Şehirli minnoş tan fark göremedim. Helke sesi gelmez akmaz oluklar Holluklar boşalmış ötmez culuklar Sanki Avrupalı olmuş gılıklar Hasret giderecek yurt göremedim. Eskiler bilmezdi pantulda ütü Bir avuç olurdu sırtında bit’i Ürmez olmuş artık Salif’in iti Dağlarda uluyan kurt göremedim. Değişmiş dilleri eski lehçeler Anamın sandığı süslü bohçalar Viran olmuş çoktan evler bahçeler Değirmen döndüren çark göremedim. Sordum sual ettim Happa garıyı Seki de oturan çivi Sarıyı Ekmez olmuş bostanına darıyı Ahbaplar da sohbet gark göremedim. Gurbetçi gelirdi başta foteri Misafire tutar bayram şekeri Gıcılardı yazın kağnı tekeri Ağaçta yemeye murt göremedim. Tazılar yatardı serin eşikte Bebekler belenir tahta beşikte Tezek döken kızlar bekler keşikte Civcivin üstünde gurk göremedim. Yayıklar yayardı sabah gelinler Istar da dokunur boy boy kilimler Töreyi unutmuş boynu kalınlar Hatır gönül bilen mert göremedim. Gözünü doyurur dolu bir kürek Ne yazar başına dikilse direk Bedene değil de gönüle gerek İnsanı ısıtan kürk göremedim. İsmet Bozkurt (Dilsiz Kalem) Herk : sürülü tarla Helke : metal su kovası Holluk : Kanatlı hayvanların yumurta yuvası Gılık : değişik tip Murt : yabani meyve Keşik : sıra beklemek Gurk : anaç tavuk Istar : halı, kilim tezgahı |