DüştümŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ya bu şehrin sokakları ,bir gün ellerimiz başka ellerde iken bizi karşılaştırırsa?
Yüreğinin acısı ile tuttuğun eli sakın acıtma !
Eskisi gibi değil her şey
İçimde çalan kimsesiz şarkıdır gece Kader bavulunu omuzladım Yüküm ağır , yolum uzun Dur duraksız yolculuk benimkisi Eylül değdi aşkımıza Hasat mevsimi geldi sevgili Sararmış yapraklar sızlatır uzuvlarımı Kışlıklarını çıkar yüreğinden Toparlayabilirsin kendini baharımdan.. Kalbim en çok sana çarpıyordu, bende kaç ölü kaç sağ bilmiyordum Kokmasın diye yarama tuzlar bastırdım Sana şiir olarak dökülmeyen yaşları kavanozda topladım Kırılan gece karanlığının zulasında hayaller umutları doğradı Efkarlandım çaresizliğime yandım Gözlerimi zulme bileyledim Seni sardım ellerimle İçtim içtim Öksürük tuttu sırtımdan vurdun. Seni kustum , Yetmedi ! Ciğerimi yakan izmarit dumanı gibi dudağımdan düştün.. Ellerim olmasada fikirlerim kana bulandı Bütün kadınları öldürdüm içimde Adının harflerinin geçtiği kelimeleri yasakladım kendime Çıkmayan sesimle ağıt yaktım. Güneşlerden göç eyledim , çığların altına sığındım Ölüm dedikleri soğuk kışlara daha hazır değil iken aşk bedenim . Gidişin ardı aşk ektiğim topraklara; Taşsız topraksız defnettim kalbimi Ve Ölmediğim her an oturdum nefesimi ısırdım.. Damla damla kanadı yaram; Genzimi yaktı susmam Biliyorum artık, aşk bana ebedi haram ! Nafile artık sevgili hüznün üstünü kaplar göçler, Demir alıyorum senli zamandan Kıyısız karasız vedadır bu, Ayrılık sirenini duymuyor musun? Tren raydan çıktı sevgili, Aşkın vagonu uçurumlara düştü Olay yeri raporları tutuldu , Aşk/zedeler tutanaklara işlendi, Sen sağ selamet Ben ise yitik soluma düştüm.. Fırat Yetiş |