10 KASIM MEKTUPLARI (36)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „BEYLERBEYİ’N DE GİZLİ ANLAŞMA.
Vatan Gazetesi yazarı Zülfü Livaneli’den şok açıklama. Livaneli, CHP lideri Deniz Baykal’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’la gizlice buluşup anlaşma yaptığını iddia etti. Livaneli’nin Baykal’a ağır eleştiriler yönelttiği işte o yazı. Deniz Bey lütfen hatırlayın: 19 Aralık 2002 tarihinde karlı bir Ankara gününün akşamında Mehmet Sevigen’in evindeydik. Ben Cumhurbaşkanı ile görüşmeden geliyordum. Abdullah Gül Başbakandı, Tayyip Erdoğan’ın ise Meclis’e girme umudu kalmamıştı. Cumhurbaşkanı Sezer bir gün önce, Tayyip Erdoğan’ın “milletvekili olmadan başbakan olma” önerisini reddetmişti. Türkiye’nin kaderi o akşam o evde değişti, çünkü siz “Tayyip Erdoğan başbakan olacak!” diye tutturdunuz. Sizi “Çok tehlikeli bir oyun bu!” diye uyaran parti dışından önemli şahsiyetlere kızdınız, “Hayır!” dediniz “İki ay dayanamaz. Göreceksiniz iki ay dayanamaz.” Sizin bu iddianıza karşılık ben ne dedim: “Erdoğan herhangi bir kişi değil, bütün tarikatların birleşerek Erbakan’ın yerine seçtiği siyasetçi; arkasında Amerika, Avrupa desteği de var. Program Türkiye’yi ılımlı İslam cumhuriyeti yapma programı. Sizin dediğiniz gibi iki ayda gitmeyecek; tam tersine, bu odada bulunan herkesin siyasi hayatını bitirecek.” İki ay dayanamaz iddianızı, “görüşleri gereği IMF ile anlaşma yapmaz, ekonomiyi zora sokar ve dayanamazlar.” tezine oturttunuz. Ama bunların hepsi bahaneydi çünkü siz iki partili rejimin işinize yaradığını anlamış ve seçim sonuçlarına sevinmiştiniz. Çünkü size ana muhalefet partisi lideri olmak ve soldaki rakiplerinizi yok etmek yetiyordu. Bu iş birliğini daha sonra da sürdürdünüz. O zaman ben sizin Tayyip Erdoğan’la seçim öncesinde Beylerbeyi’nde gizlice buluştuğunuzu ve bir anlaşma yaptığınızı bilmiyordum. Bu gecenin tanıkları var: Önder Sav, Eşref Erdem, Mehmet Sevigen, Bülent Tanla, Yaşar Nuri Öztürk.“ (24, 07. 2007 Hürriyet Gazetesi’nden alıntı. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)
Ata’m,
biz seni hiçbir zaman anlayamadık; Muhalefet ile birleşip, Erdoğan’ı affettirip Başbakan seçtireceğimize; “Ne yapmamalı?” yı sormalıydık kendimize. Parti içi karşı düşünceyi yok ederek, parti dışı karşıtlarla birleşerek, “Ödün” verdik devrimlerinden; Ecevit gitti, İnce gitti neden? “Yalnızca ben kazanacağım!” diye kurduğun parti bölüne-bölüne bitti, bak şimdi halimize! Nerde senin kurduğun Cumhuriyetçi , Halkçı, Milliyetçi, Laik, Devletçi ve Devrimci “6 0k”un? Biz şimdilik; Yanlışlarımızdan ders almayan bir parti olduk Ata’m? “Ne yapmalı!” yerine, “Ne yapmamalı!” yı deneyeceğimize; “35 Dinci Milletvekili” soktuk kontejyanından(*) meclise Ata’m. Bunlar şimdi birleşerek Anayasa’yı değiştirecekler, oklarını ters çevirip seni-beni ve devrimlerini yok edecekler! Tek umut Partinin son Genel Kurultayı’na kaldı. İmamoğlu "Başkanlk" kazandıysa-kazandı, kazanamadığı zaman... Gerisini sen unut Ata’m! (*) 14 Mayıs seçimlerine CHP çatısı altında giren DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi, toplamda 35 milletvekili çıkardı. Üç partinin TBMM’de, “ayrı bir çatı parti” altında grup kuracağına kesin gözüyle bakılıyor. Üç partinin CHP’den bağımsız ayrı bir grup kurması halinde ise Meclis’teki komisyonlarda milletvekili dağılımı başta olmak üzere dengelerin değişeceği ifade ediliyor.(Günlük Gazetelerden) |
özürlüler iki ay dayanamaz derken bir
ömür başımızın püskülü ettiler.
reyiz olmak bu kadar kolaymış ama ATATÜRK olmak
her babayiğidin harcı değil elbet.
destek şiirimle saygılar sunuyorum...
ANLAYAMADIK ATAM
Sana ağlamak değil, seni anlamak gerek!
Onlarca kasım geçti anlayamadık Atam...
Kimi hezeyan kustu, kimi oldu engerek!
Bir nesli asım geçti, anlayamadık Atam...
Kimisi putlaştırdı, kimi peygamber yaptı!
Kimi yerlere yattı, sureta sana taptı!
Sen böyle istemezdin, yapılanlar azaptı!
Tekmil-i kısım geçti, anlayamadık Atam...
Tek Türkiye bıraktın, biz kırk parçaya böldük!
Düşman elinden değil kardeş kardeşe öldük!
Dosdoğru bir yol çizdin, ihanet edip sildik!
Öyle çok hasım geçti, anlayamadık Atam...
Kızarmadı yüzümüz, döküldük tutam, tutam...
Dilden söyleyip durduk, “sen kalk artık ben yatam”
Her on kasımda tuttuk riyakârca bir matem!
Pek çok on kasım geçti, anlayamadık Atam...
On yılda on beş milyon gençlik yetiştirdin sen!
Onları birbirine nasıl kırdırdık bilsen!
Artık iflâh olmayız kendin de kalkıp gelsen!
Binlerce masum geçti, anlayamadık Atam...
Düşmanların öyle zor, o kadar da çoktular!
Yedi düvel, önünde diz bükerek çöktüler!
Ardındaki liderler o kadar küçüktüler!
Günlerce resim geçti, anlayamadık Atam...
Ne mutlu Türküm diye söylerdin ya derinden!
Bir derin sızı geçer kalbimin üzerinden!
Meğer senmişsin yeri oynatan hep yerinden!
Bilmem kaç mevsim geçti, anlayamadık Atam...
**Antalya-2015/11
FLORA YAYINLARI "OCAKLARA KÖZ DÜŞTÜ"
Kitabımdan alınmıştır...