le otomatiüq ölüm veya insan
beynin damarlı
arasına gıcırdayan fikirlerin var kurabildiğin duvarlar arasına inip inleyecek kendi ölünü görebilme hevesiyle yukarıdan atlıyorsun an kan yanlan nevrotik çekişmelere boğulmuş gövden düşüşünü müjdeleyen gülyabanilerden avuç avuç diş söküyor ve bu kemikten doğma yavrular voyvodalı kazıklar olup ölümü getirecektir öl öl ölecen ölecek miyizdir buna emin olmayan ellerin düşüşünde hala çırpınışlarında bile sevgiliyi tutan eller ise ömür boyu düşeceğizdir düş düşelim havalı görkemli karıncalara kanat olalım üzerime düşen gölgelerin kanatlarına tutanalım tut kurtulaaaalım yazık sayılan inançlar üzerine kurulalım her evden getirdiğimiz sarmallı acılarlara ateşini yakıp seyredilecek insanların hayatlarından hasretli türküler bağlayalım ses sesler bu seslerin söz dinlemez dillere bakışından kulak ağartıp yanlarında yanan görkemli sanat eseerlerini doyuralım deme denilecek biz denilecek her kelimeli örgünün türk dinlemez kavramlara boğuşan kaldırımları bozduracak ayaklara çarık olacak gökyüzünü dinleyen imamlardan insan olacak et yığınlarını paralayalım biter bitmez sonu bitmez yolların birisine girmişizdir bu yolu yaşam demeye indirmek gereksizdir yüz yüzler velakin yüzler erimeye başlayabilir telaşlanıp kendimiz ölümün kollarına bırakalım ölümü bilip öldükten sonraki hayatsızlığı bir kalabalık arasında kendimiz olan bir kadar yığın yığın insanlar bir bir iniyor in dokuzuncu insan ordusuna baş kumadan elveda deniliyor yakışıksız kadınla çoluk çocuk tası kara yüzleriyle kanlarımızı elveda diyemeyen yarınlarımıza bir yaşam kuruyorlar benden ben gibilerden habersiz siz öz söz nitekim söz bilmez dilsizlerin kulaksız devletlerine insansız mahlukatlar koyalım ki her geçen gün sağırlaşan gökyüzü yanlızlaşan insanlarımıza ses olabilsin es toz es ucu bitmez ayakların toz tutan tırnaklarına sonu bitmez yakınlıkla yakınlaşan et yığını gövdesiz karanlık beddah herşey insan toprak kadar basamadığından emin olarak insan insan ellerini tokuşturacak insanları bulamayacaksan bir gölgeli ada bul üzerine yakınsak mercekli bir güneş koy ve yanına git de ki ben sen kadar sensizliğe yakındım |
Akşam saatlerinde okuduğum en
keyifli şiirdi.Sağolasın...