KevserToprağa yaban,yanabildiğince duman ağaçlar.Kök saldığına yalan,dolana dolana hayattalar.Şen şakrak yüzü,toprağın avucunda birisi.İsmi kevser.Ciğerleri toprakla dolana kadar kalmakmış niyeti.Bunu öğrenmem allahtandır besbelli.Neyse deyip geçiyorum yanından,yanıbaşımdan.Kesilip tutulmayan vakitin tekinde,cin carpan yüzler önümde beliriyor.Bin yüz,ben kadar.Dostun kanına susayan bin it,doymamışta bacağıma kıvrılıyor,bacağıma.Bacağımdı dişleri,dişleri bacağımda.Gökyüzüne üflenen silah dumanının ipiltisi,uzayan bir bulut.Kevserin görebileceği bir doruk.Bağaşlanmayan laflar savruluyor itlerin soysuz kulaklarına.Söylediklerimi resmeden cesetleri görmediğinden,bağırıyorum,çağırıyorum kevseri.Su içemeyen dudakları toprağa yapışıyor,kevserin.Parmakları toprağı ezmemeye gayret ederken,ruhuma can koyanlardan bir ilahi,ortalığı sallamaya başlıyor.İlle allah ille,ilelebet.Silahları ellerinde isimsizler,sıkıyor bana,kesiyor eti,taşı,kemiği yerinden.Soylu sese karışan sesleri,bastırmak istiyor canın toprak üstünde yaşayan sevgisini,allahın sevgilisini. Ben demekten eser kalmayan gözleri,yakıyor dumanları,arasındaki yaratıktan yankılanları.Yok oluyor dünya kevserin suratının ortasına.Yok oluyor kevser ölümünün dumanında.Yok oluyor yok diyen itlerin ışığında.Yokevser.YOK. |