AğladımBu aşkın tufanı dert oldu başa Sıladan gurbete baktım ağladım Ben ölürüm gayrı sen mutlu yaşa İçimde bir ateş yaktım ağladım. Yürüdükçe bittim kalmadı ümit Ayağıma batar yüzlerce çivit Ne kalem yazıyor ne de bir divit Önünde diz üstü çöktüm ağladım. Mülteci sevdalar konup göçmüyor Sunduğum kaseden o yâr içmiyor Dağlanmış bağrıma kurşun geçmiyor Kalbime bir çivi çaktım ağladım. Akmıyor ne çare küsmüş pınarım Yaprağı dökülmüş kuru çınar’ım Anlamaz halimden ona yanarım Açmayan bir gül’ü ektim ağladım. Ruhumdaki isyan düşürdü derde Gözüme çekildi kapkara perde Yaralı ceylanın düştüğü yerde Teslim bayrağını çektim ağladım. Alevsiz eriyen eğilmiş mum’um Müebbet cezalı Dilsiz mahkumum Deli bir rüzgârla gelecek sonum Boynuma urganı taktım ağladım. İsmet Bozkurt (Dilsiz Kalem) |